Baba Kapıyı Çalınca

Gün batarken kızıl bir ışık sızar evin camına ve çocuğun yüzünde tebessümler açar. Bir serinlik doğar çocuğun içine sonra oyuncakları toplar ve beklemeye başlar. Çünkü hemen her gün aynı vakitlerde çalar baba kapıyı ve çocuk kapıyı anneden önce açabilmek için aynı kararlılıkla koşturur. Her gün aynı saatte dikkatini pür dikkat vermiş beklemektedir çocuk, babanın kapıya vuruş şeklini hemen tanır ve bedeninden bütün yorgunluğu akıp gider. Gün batımı sokaklar boşaldığında naif bir tıkırtı duyulur ve çocuk olduğu yerden doğrulur sonra kapıya doğru koşar Çocuk babanın gözlerine bakıp günün nasıl geçtiğini okur. İş ortamında can sıkıcı bir olay yaşamışsa, bakışları donuk ve enerjisi düşüktür babanın. Çocuk babanın ruh halini bakışlarından anlar ve neşesi yerindeyse hemen atlar kucağına. Baba kendini bir sevgi okyanusunda bulur ve her şeyi unutuverir. pushfn('ads'); Kelli felli adamlar, çocuğu babadan uzaklaştıran perdelerden, kopukluklardan, mesafelerden ve babaya rağmen babasızlıktan bahsederler. Çocuk bu konuda kendini hep şanslı hisseder ve babayı sırtını yasladığı bir duvar, bir güç olarak görür. Onun için baba umutlarını şekillendiren bir mefkûre, bir güven çemberidir. Baba bir arkadaş, bir sırdaş ve güven veren bir değerdir çocuk için. Baba geçmişiyle olan hayati bağlarını koparmış, ailesine, öz değerlerine yabancılaşmış ve medeniyet tasavvurundan uzaklaşmış kişilerden keskin çizgilerle ayrılan bir şahsiyet ve çevresinde bu özellikleri ile biliniyor. O çocuğunun elli yıl sonrasını görüyor ve onun insan kimliğine karşı büyük bir hassasiyet gösteriyor. Gün içinde babanın bedeni işte kalbi