Akran Zorbalığı

Gençler arasında hızla yayılan akran zorbalığı rekabet, kıskançlık, ihtiras ve çarpık bir güç anlayışından besleniyor ve insanın terbiye edilmemiş ilkel yanını ortaya koyuyor. İlginçtir teknoloji çağının sakinleri her şeye el attılar, her konuya hâkim oldular ancak şahsiyetlerini tecmil ve terbiye etme noktasında hiçbir çabaları yok. Seküler birey hemen her konuda malumat sahibi ancak kendini, içsel zenginliğini, sorumluluğunu ve ait olduğu yeri yok sayıyor ve bitmek bilmeyen bir kaosun içine doğru sürükleniyor. Şiddet aileden okula, okuldan sokaklara ve toplumun tüm katmanlarına yayılıyor ve siyah ile beyaz birbirine karışıyor. Akran zorbalığı seküler kültürün kulvarında yürüyen genç kuşağın insan kavramına verdiği anlamın bir ölçütü aynı zamanda. Hak ve merhamet duygusu gelişmeyen ve paylaşımı ahmaklık olarak gören bu çocuklar insanı ebedi rakip, hasım olarak görüyor ve zayıf olan akranlarına zulmederek kendilerini ispat etmeye çalışıyorlar. pushfn('ads'); İnsan dünyaya geldiğinde önce merhamete ihtiyaç duyar ve annenin kendisinden önce merhameti ile tanışır. Simasını ve sesini pek seçemese de ihtiyacı olduğu anda yanında yer alacağını bilir annenin ve merhametin ne olduğunu onunla birlikte kavrar. Çocuk annenin merhametini hissedememiş, modelleyememişse ötekinin duygularını nasıl anlayacak, nasıl hissedecek ki! Geleneksel kültürümüzde bu husus dikkate alınmış ve çocuğun eğitimi şu iki değer üzerine bina edilmiştir: Merhamet ve adalet Ebeveynlerin desteği ile bina edilen bu değerler insanın hayatında sevgiye, anlayışa ve kardeşliğe dönüşür. Günümüzde insan eğitiminin omurgası olan merhamet kavramı ne eğitimcilerin ne de ebeveynlerin gündeminde yer alıyor. Anne babalar çocuklarını erken yaşlardan itibaren yabancı dil, matematik, müzik gibi alanlara yönlendiriyor ve sadece onların gelecekte edinecekleri mesleğe odaklanıp materyalist bir bakış açısı empoze ediyorlar. Kim kaç puan aldı, kim hangi alanı kazandı, nereye yerleşti Anne-babanın gündemini sadece bunlar işgal ediyor. pushfn('ads'); Seküler bir bakış açısı ile büyüyen çocuk ergenlikte sosyal kimliklerini oluşturmaya çalışırken duygusal dalgalanmalar yaşıyor ve grubun gözde üyesi olabilmek için arkadaşlarının üzerine basıp geçiyor, eziyor, yıkıyor, vuruyor, katlediyor Genç incir çekirdeğini doldurmayacak meseleleri gözünde büyüterek arkadaşını darp ediyor ve varlığını kaba kuvvet üzerinden hissettirmeye