Yıllar geçti, göz göre göre akıyor hala kan,
Bir yanda işgalin gölgesinde yanan Filistin,
Öte yanda tahtlarında oturan suskun efendiler —
Sözde ümmetin hamisi, gerçekte korkak yığınlar.
---
Saraylarının kubbelerinde yankılanmadı öfke,
Bir yumruk bile kalkmadı göğe,
Kınamalar, bildiriler ve ezberden okunan nutuklar —
Hepsi sahte birer perdeydi zulmün önünde.
---
Sanma ki bu sükût bir vakar nişanıdır; hayır bu bir çöküştür!
Çürüyen iradenin, susturulan vicdanın, kaybolan özgürlüğün çığlığıdır bu.
Washington'dan gelen talimatın gölgesinde kudret arayanların,
Yüreksiz, cesaretsiz, sinik ve ürkek oluşunun işaretidir bu.
---
Mazlumun gözyaşı ve kanı aktıkça toprağa,
Oldu her damla bir isyan, her kan bir ayna,
O aynada (varsa) yüzünü görenlerin çoğu
Ya yalanla susturdu vicdanını ya da döndü sırtını mazluma.
---
Ey ümmetin sus pus sultanları,
Tahtlarınız altın ama yürekleriniz taş kesilmiş,
Yıkılacak saraylarınızda sözünüz yankısız bir çöl fısıltısı,
Çünkü eylemle mühürlenmeyen diliniz, zulme secde etmiş.
---
Suskunluk sardı ruhunuzu, ağır bir kara örtü gibi,