Tuzağı kuranlar tuzağa düşsün

Kim yaparsa yapmış olsun, Pazar günü İstanbul, Taksim, İstiklal Caddesindeki 'bomba' Türkiye'ye kurulan bir tuzak anlamına gelir.Bu vesileyle bu tuzağı kuranları Allah'a havale edip, kurdukları tuzağa kendilerinin düşmesini temenni ediyoruz. Nasıl ki "savaşta en önce 'gerçekler' ölür" diye bir söz var; öyle de bu ve benzeri hadiselerde de yanlış bilgiler 'doğru bilgi'lerden daha erken yayılma istidadı gösterir. Nitekim İstiklal Caddesinde patlayan bomba (13 Kasım 2022) sonrasında da; sonradan yalanlanan çok değişik bilgiler dünyayı dolaştı. Bazı siyasetçiler 'en erken bilgiyi ben vereyim' diye bazı paylaşımlar yaptı ve sonradan bu bilgilerin yanlış olduğu ortaya çıktı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Pazar günü İstiklal Caddesi'nde düzenlenen ve 6 kişinin hayatını kaybettiği saldırıyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, bombalı saldırının failinin Suriye uyruklu olduğunu ifade ederek şu bilgileri de vermiş: "Bombayı koyan şüpheli kadın şahsın olay yerine geliş gidiş güzergâhlarını gören 1200 güvenlik kamerası incelenmiştir. (...) Yapılan fiziki ve teknik çalışmada şahsın irtibatının olduğu tespit edilen 21 adrese operasyon düzenlenmiştir. (...) Belirlenen adrese saat 02.50'de yapılan operasyonda, olayı gerçekleştiren (...) şahıs sağ olarak ele geçirilmiştir. (...) Şahıs Bombalı eylemi gerçekleştirdiğini ve kaçtığını beyan etmiştir. Olayla ilgili başlatılan çalışmalar çok yönlü olarak devam etmektedir." Hadisenin meydana geldiği ilk saatlerde kamuoyunda yansıyan bilgi ile, bu 'resmi açıklama' arasındaki fark, ülkemize ciddi bir 'tuzak' kurulmak istendiğini göstermez mi Resmi bilgilere sahip olmayan ya da kasıtlı bilgi yayan kişilerin maksatları her halde Türkiye'nin menfaatine olan şeyler değildir. Tabii ki bundan sonraki incelemeler sonunda çok daha farklı