Ne olursa tasarruf aklınıza gelir

Tasarruf genelgeleri yayınlayan idarecilerin, bunun tam aksine işler yapmasını nasıl izah edeceğizHem, bütün dünya 'enerji krizi' sebebiyle mecburi olarak tasarrufa yönelirken, Türkiye'yi idare edenlerin tasarrufu akıllarına getirmemesi iyi niyetle izah edilebilir mi En büyük israf kalemlerinden birini de 'kamunun taşıt alımları' oluşturuyor. Her sene alınan yeni araçlarla bu filo büyürken, tasarrufu aklına getiren olmuyor. Çok kısaca hatırlamak gerekirse (2019 rakamlarına göre) Fransa'da toplam kamu araç filosu 65 bin ve makam aracı 322 iken, İtalya'da kamu aracı 29 bin ve makam aracı 3 bin olarak açıklanmış. Türkiye'de ise kamu araç filosunun 115 bin olduğu ifade edilmiş. (euronews, 21 Mayıs 2019) Elbette bu sayılar değişmiş olmakla beraber, Türkiye'nin açık ara önde olduğu anlaşılıyor. Bu noktada başka bir sıkıntı da, gerçek rakamların şeffaf bir şekilde ortaya konulmamış olmasıdır. Türkiye'yi idare edenlere sorulsa, bir çırpıda bu ramakları açıklamak istemezler. Maden bu kadar aracın ihtiyaç olduğunu düşünüyorlar, niçin gönül huzuruyla bu rakamları savunmuyorlar İhtiyaç ise savunsunlar, yok israf ise lütfen bu israftan vazgeçsinler... Devletteki israfı akla getiren yeni bir haberde özetle şu bilgiler var: "Kamunun taşıt alımlarına kısıtlama getiren tasarruf genelgeleri hemen her yıl kâğıt üzerinde kalırken Devlet Malzeme Ofisi (DMO) 1 No'lu Satınalma Daire Başkanlığı'nın verileri de araç alımı için harcanan fahiş paraları açığa çıkardı. DMO'nun kamuda kullanılması amacıyla 2018-2021 döneminde satın aldığı taşıtlar için toplam 1 milyar 454 milyon 734 bin TL ödeme yaptığı öğrenildi. İktidar, hemen her krizde vatandaşa, 'kemer sıkmayı' öğütlese de kamunun harcamalarından tasarruf edilmedi. Cumhurbaşkanlığı'nca yayımlanan ve kamunun araç ve taşınmaz satın alımları ile kiralamalarına kısıtlama getirilen genelgeleri, bakanlıklar ve yerel yönetimlerce kâğıt üzerinde bırakıldı. Hemen her belediye, fahiş paralarla