Medyanın derdi biter

Basın Bayramı veya Basın Özgürlüğü için Mücadele Günü, Türkiye'de sansürün kaldırılmasının yıl dönümü olarak her yıl 24 Temmuz tarihinde kutlanır. Tabii ki konu sansür olunca, yorum ve değerlendirmelerin de çeşitleniyor.Türkiye'yi idare edenlere göre günümüzde 'sansür' yok. Acaba öyle midir Belki de sansürün şekli değişti denilse daha isabetli olur. Eskiden idareciler belli haberlerin yayınlanmaması ister ve o haberlere sansür uygulardı. Günümüzde ise daha çok ekonomik yollarla dolaylı sansür uygulanıyor. Elbette yine pek çok haberin yayınlanması değişik yollarla engelleniyor. Fakat esas mesele, idarecilerin muhalif gördükleri medya vasıtalarının sesini kısmak için ekonomik zorluklar çıkarmalarıdır. Aynı şekilde, iktidara muhalif medya mensuplarında çalışan gazetecilere 'basın kartı' vermemek sansürün 21. yüzyıldaki uygulama şekli değil mi Hele hele, Yeni Asya dahil bazı gazetelere 'resmi ilan' yasağı uygulamak sansürün en açık uygulaması sayılmaz mı Ve bütün bunlar yaşanırken, Türkiye'yi idare edenler "Günümüzde her türlü fikir ve düşünce özgürce ifade edilebiliyor" diyebilir mi Dese, kamuoyunu yanıltmış olmaz mı Nitekim, bir idareci 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı münasebetiyle bir mesaj yayınlayan, basın çalışanlarının sosyoekonomik standartlarının yükseltilmesinin, ülke sathında yerleşen demokratik ve özgürlükçü iklimin daha da besleyeceği beyan etmiş ve, bugün her türlü fikir ve görüşün görsel, yazılı ve dijital tüm mecralarda özgürce ifade edilebilmesinin ülke için büyük bir zenginlik kaynağı olduğunu ileri sürmüş. Beyanlar güzel, fakat bu beyanlar Türkiye gerçeğiyle örtüşüyor mu Sosyal medya hesaplarında paylaşılan fikirler sebebiyle 'hain' ilan edilen yüzlerce ya da binlerce kişi olmuyor mu Aynı şekilde bu paylaşımlar sebebiyle göz altına alınan hatta tutuklananlar oluyor. "Suç işleyen