Köyde bayram günleri

Bir Kurban Bayramını daha geride bıraktık. Bayramlar sevinçlerin paylaşıldığı, manevi havanın daha yoğun hissedildiği günlerdendir.Nasip oldu bu seneki Kurban Bayramını da Çayeli, Senoz Vadisindeki köyümüzde idrak ettik. Bu vesile ile köyümüzdeki bayram günlerinden biraz bahsetmek arzu ediyoruz. Hem bütün dünyayı etkisi altına alan virüs salgını, hem de ekonomik sıkıntılar köylerdeki bayramları da etkilemiş durumda. Daha önce bir vesile ile bahsettiğimiz üzere köyümüzde çok eskilere dayanan güzel bir gelenek vardı. Virüs salgını sonrası bu gelenekte aksama oldu. Belki önümüzdeki yıllarda yeniden aynı güzel geleneğin devam etmesi mümkün olur. Şehir hayatı ile köy hayatını pek çok yönüyle karşılaştırmak bile zordur. En başta bazı büyük köyler müstesna, köylerde ekseriyetle herkes, hem de ailesiyle birlikte herkesi tanır. Dolayısı ile muhabbet, kaynaşma ve bayram sevinci daha iyi hissedilir. Köyümüzde şöyle güzel bir bayram adeti vardır: Bayram namazları köy camisinde kılındıktan sonra, mahalleler arası sabah kahvaltısı daveti verilir. Köyümüz üç mahalleden meydana gelmiş. Her bayram sıra ile bir mahalle, diğer iki mahalleliyi sabah kahvaltısına davet eder. Bu da, bayram namazı kılındıktan sonraki bayramlaşma esnasında yapılır. Mesela, herkes sıra ile bayramlaşırken, bayramlaştığı ve kahvaltıya davet etmek istediği kişiye, "Bayram kahvaltısına bize buyurun" der. O kişi, daha önce bir başkasına söz vermişse "Tamam, inşallah" der ve davet edildiği eve gider. Yok, daha önce bir başka davet edene söz vermişse, "Kusuru bakma, başka bir komşuya söz verdim" der. Böylece köyün iki mahallesinden herkes bir şekilde üçüncü mahalledeki evlere davet edilmiş olur. Ayrıca bir karışıklık olmasın, "Beni kimse davet etmedi" denilmesin diye yine davet sahibi mahallenin önce gelenleri yüksekçe bir yere çıkar ve "Komşular, eğer unutulan varsa kimse alınmasın. Hepiniz mahallemizdeki evlere davetlisiniz" der. Böylece köyün iki