Haklı değil mi

Ukrayna'da, bir an önce sona ermesini arzu ettiğimiz bir savaş devam ediyor.Başka bütün savaşlarda olduğu gibi burada da önce 'gerçekler' öldü. Sonra da çocuklar ve yaşlılar olmak üzere siviller öldü, ölüyor. Elbette savaşan askerler de ölüyor, ama onların ölümü bir bakıma mesleklerinin tabii neticesi. Bütün dünya, savaşın ne kadar yıkıcı olduğu ve aynı zamanda dünyanın bir 'köy' haline geldiğini bu savaş vesilesiyle görmüş oldu. Çünkü oradaki savaş dünyanın en ucundaki ülkeleri, şehirleri ve hatta köyleri etkiledi. Son yıllarda krizlerden kurtulamayan 'dünya köyü' bu savaşla birlikte bir defa daha krize sürüklendi. Savaşın tetiklediği yeni krizden en çok etkilenen ülkelerde biri de Türkiye oldu. Ülkemiz hem Ukrayna'dan hem de Rusya'da gıda ithalatı yapan bir ülke olduğu için bu iki ülke arasındaki savaşın faturasının bir kısmı da bize yansıdı. 1990'da başlayan 'Körfez Savaşı'yla birlikte savaşlar neredeyse 'canlı' yayınlanır hale geldi. Dolayısı ile işlenen 'savaş suçları'nı gizlemek eskisi kadar dolay değil. Hem her yerde medya mensupları var, hem de 'savaş meydanları' uydularla takip edilebiliyor. Dolayısı ile "Savaşı ben başlatmadım, şu şehri ben bombalamadım, şu caddedeki insanları ben öldürmedim' demek pek mümkün değil. Dünyadaki insanların, insanlığın büyük kısmının bu savaşın bir an önce sona ermesini talep etmesi iyiye işaret. Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy de her fırsatta dünya liderlerine seslenip savaşın bir an önce sona ermesi için ellerini taşın altına koymalarını istiyor. Zelenskiy'nin video konferans yoluyla Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine (BMGK) hitap ederken, savaşa seyirci kalınmasına itirazı dikkat çekici olmuş. BM Güvenlik Konseyi'ni savaşı önleyememekle eleştiren Zelenskiy, "Güvenlik Konseyi nerede Dünya barışını sağlamakla sorumlu kilit kurumunun etkin bir şekilde çalışamadığı