Emeklilikte 'yanlış'a takılanlar...

Haklı olarak "Emeklilikte Yaşa Takılanlar" (EYT) meselesi Türkiye'nin gündemi oldu. Getirilen yeni uygulama, kademeli bir geçiş imkânı vermediği için pirim gün sayısını doldurduğu halde pek çok kişiyi mağdur etti.Tabii ki bu mesele çetrefilli bir meseledir ve enine boyuna konuşulup tartışılmayı hak ediyor. Elbette çok genç yaşta emeklilik yerine daha makul bir yaş sınırı olması Türkiye'nin menfaatine olur. Fakat burada önemli olan bu geçişin sağlıklı olması ve kişileri mağdur etmemesiydi. En büyük hata, yeni emekli olanlara emekli maaşı bağlanırken 'maaş bağlanma oranı'nın git gide düşürülmesiydi. Diyelim ki 30 yıl önce emekli olanlar, çalışırken aldığı maaşın yüzde 70'ini 'emekli maaşı' olarak alırken bu durum şimdi "yüzde 30"lara kadar düşmüş durumda. Her şey bir yana, bu uygulamanın amacı ve hedefi nedir Niçin eskiden yüzde 70 olan 'maaş bağlama oranı' bugün 'yüzde 30'lara düşürülmüş Esasında işlerin bu noktaya geleceği dünden belliydi. İlgili kanun çıktığında bu durum iktidar tarafından özellikle gizlendi. Uzmanların bu noktadaki ikazlarını 'taraftar'lar görmezden geldi ve hatta inkâr etti. "Olur mu öyle iş Kimse böyle bir şey yapmaz. Bu iktidar hiç yapmaz. Niçin git gide daha az maaş bağlansın İnanmak, karalama yapıyorlar" diyenler çoğunluktaydı. Çünkü onlar iktidarın suyunda giden 'uzman'ları ve onların sesi olan medyayı dinlemeyi tercih etmişti. Başka bir nokta da, geçmişte yaşanan hata ve yanlışlarla bugünkü hataları örtme çabasıdır. Neymiş, eskiten SSK iflasa sürüklenmiş. Diyelim ki öyledir. O günün hatasının faturasını niçin yarının 'yeni emeklileri' ödesin Hem bugün emeklilik sitemi çok sağlıklı mı işliyor Emekli olanlara daha az maaş bağlanmasına rağmen ilgili kurumun kasası para ile mi dolu Emekli olanlara verilmek istenen maaşlar çok görülürken, başka yollarla milyar dolarlar