Demokrasi ve hukuk yolu

TÜSİAD ile Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) iş birliğinde, Orta Anadolu Girişim ve İş Dünyası Federasyonu (ORSİFED) ev sahipliğinde Kayseri'de düzenlenen "Anadolu Buluşmaları Toplantısı"nda konuşan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, hukuk ve demokrasi yolunun; krizleri aşmak için tercih edilmesi gereken bir yol olduğuna işaret etmiş.Terör saldırısını şiddetle kınadıklarını da belirten Turan, "Terörün amacı korku iklimi yaşatmak, Türkiye'nin mutlu, huzurlu, istikrarlı bir ülke olması doğrultusunda ilerlemesini sabote etmektir. Terörün amacına ulaşmasına geçit vermemek hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu çerçevede biz de iş dünyası olarak, ülkemizin ikinci yüzyılında ilerlemesini hızlandırmak için yaptığımız çalışmalarımıza kararlılıkla devam edeceğiz" ifadesini kullanmış. (AA, 17 Kasım 2022) Hayal ettikleri Türkiye'nin üç sütun üzerinde yükseldiğini anlatan Turan, birincinin beşeri sermaye ve gelecekleri olan insanların yetkinliklerinin geliştirilmesi, ikincinin bilim, teknoloji ve inovasyonun hayatın her noktasına sirayet etmesi, üçüncünün ise ekonomiden hukuka ve demokrasiye kadar tüm alanlarda güvenilir, adil, kapsayıcı kurumlar ve kuralların hayata geçirilmesi olduğunu dile getirmiş. Turan, bugün büyüyen refahın kaynağının bu üç sütunun kurumsallaşmasında yattığını işaret ederek "Bu nedenle refah seviyemizi yükseltmenin yolu, maddi olmayan bu üç alana yatırım yapmaktan geçiyor. Yani insanımızın eğitimine, bilime ve kurumlara. 85 milyonluk nispeten genç bir nüfusa sahip olan, reel ve finansal kesimi dayanıklı, imalat sanayi Doğu Avrupa ülkelerine kıyasla çok daha gelişmiş bir ülke olarak potansiyelimiz büyük; bunu biliyoruz. İnanıyoruz ki doğru adımları atarsak ülkemizi hayal ettiğimiz noktaya kavuşturmamız hiç de zor değil" demiş. Türkiye-AB ilişkilerine değerlendiren TÜSİAD Başkanı Turan sözlerini şöyle sürdürmüş: "Güvenlikte ABD'ye, ucuz enerjide Rusya'ya, tedarik zincirlerinde Çin'e, göçte Türkiye'ye bağımlı bir Avrupa Birliği var. Küresel jeopolitikte önemli değişimler yaşanırken Türkiye-AB ilişkilerindeki katılım sürecinin, iki taraftan kaynaklanan sorunlar nedeniyle kağıt üzerinde kaldığını