Çarklar nasıl dönecek

Ekonomide çarkların dönmediğini en iyi vatandaş hissediyor. İdareciler 'her şey yolunda' demiş olsa da; çarşı pazara çıkan, alış veriş yapan, bir yerden bir yere seyahat eden herkes aşırı bir pahalılık olduğunun farkında.Akaryakıta gelen zamlar, doğrudan ve dolaylı olarak her şeyin fiyatının artmasına sebep oluyor. Bir dönem, dövizdeki artış karşısında; "Maaşını dolarla mı alıyorsunuz ki! Dolardan bize ne!" diyenler şimdi de artan hayat pahalılığını dövizdeki artışa ve dolayısı ile 'dış güçler'e bağlama eğiliminde. Benzin ve mazotdaki yüksek fiyat artışı en başta otobüs firmalarını sıkıntıya sokmuş durumda. Firma temsilcileri, "Şoför esnafı olarak biz bu tekerleği çeviremez konuma geldik. Kazandığımız paranın tamamı yakıta gitmektedir. Bir çözüm bulunmazsa, bizim esnafımızın bu işin altından kalkması, bu işi yürütebilmesi mümkün görünmüyor. Piyasada tabi sadece akaryakıta bağlı gider olarak o gözükmüyor, bunun yanında sanayide yedek parça fiyatları, lastik fiyatları, akü fiyatları, çok çok yükselmiş durumda. Bu maliyetin altından bir çözüm bulunmazsa, bizim esnafımızın kalkması, bu işi yürütebilmesi mümkün görünmüyor" demişler. Türkiye'deki hayat pahalılığının sebebini 'dış güçler'e izah etmek pek de inandırıcı değil. Elbette dünyanın her ülkesinde fiyatlar arttı. Ancak ülkemizdeki gibi çarkların yavaşlamasında idareci ve siyasetçilerin ihmalleri olduğu gözden uzak tutulmamalı. Çok tartışılan ve 'bir kısım medya' tarafından bugün yarın batacağı ilan edilen Amerika'daki durum şöyle özetlenmiş: "ABD'de enflasyon son 41 yılın en yüksek oranı olan 8.6'ya ulaştı. Son bir yılda tüketiciler açısından yaşanan bazı fiyat artışları şöyle; Benzin: 48.7; Gıda: 10.1; Kira: 5.5; Kıyafet: 5.0; Yeni araç:12.6; İkinci el araç:16.1; Uçak bileti: 37.8; Otel konaklama:19.3" (NTV