Bu inat sizi yıkar

Türkiye'yi idare edenlerin, milletin ve memleketin imkânlarını israf noktasında gösterdikleri inat ve ısrar hakikaten dikkat çekici.Dünyanın değişik ülkeleri kendi imkânları ölçüsünde israftan kaçabilmek için değişik projeler üzerinde çalışırken, iktisat ve israftan kaçma konusu bir türlü Türkiye'nin gündemine gelmiyor. İdarecilerde bu inat, yanlıştaki bu ısrar dünyaya örnek olacak büyüklükte bir yanlış olarak karşımızda duruyor. Sadece şu haberin 'özet'i, dünya ile aramızdaki uçurumu göstermez mi: "Almanya'da, Rusya'dan ithal edilen gaza bağımlılığı azaltmak ve enerji tasarrufu sağlamak amacıyla kamu binaları, heykeller, anıtlar ve tabelaların ışıkları yerel saatle 22.00'den itibaren kapatıldı. Almanya'da federal hükümetin enerji tasarrufu amacıyla aldığı karar çerçevesinde saat 22.00 ile 06.00 arasında aydınlatmalar kapatıldı. Karara göre kamu binaları, heykeller, anıtlar ve tabelaların ışıkları, yerel saatle 22.00'den itibaren kapatılacak. Ayrıca hastaneler dışındaki kamu binaları, 19 derecenin üzerinde ısıtılmayacak." (Yeni Asya, 2 Eylül 2022) Peki, Almanya gibi maddi imkânları daha iyi olan bir ülke böyle bir tasarrufa gidiyor da; ülkemiz niçin gitmesin Almanya ya da benzer ülkelerin 'çöpe atacak parası' yok, da bizim var mı Esasında bu krizin bütün dünyaya 'tasarruf'u öğretmesi bakımından bir faydası da olmuştur. Artık aklı başında hiç kimse, "Benim param var. Ben istediğim gibi israf ederim" diyemez ve demeli. Hem israftan uzak durmak ve tasarruflu şekilde yaşamak en başta bize yakışmaz mıydı Bu hususta çok daha iyi projeler hazırlayıp bütün dünyada örnek olmamız icap etmez miydi Niçin tasarruf noktasında değil de, apaçık 'israf' noktasında dünyaya örnek oluyoruz Acilen bir "Tasarruf Bakanlığı" kurulsun teklifini gündeme getirirken hayalden bahsettiğimiz akla gelmesin. Elbette yeni bir israf kapısı olmayacak şekilde bir araya gelecek ve büyük çoğunluğu "gönüllülük esasıyla çalışan"lardan