Boş teselli değil mi

Dünyada ölçümü yapılan, değerlendirmesi yayınlanan hemen her araştırma ve 'liste'de 'kötü' puan alan ülkemizi idare edenler, "Biz çok iyi durumdayız. Dünya bizi kıskanıyor. Bütün dünyaya örnek olduk" anlamına gelen beyanlarda bulunuyorlar.Elbette "Büyük Türkiye"nin çok iyi durumda olmasını ve başta komşuları, İslam alemi ve dünya ülkeleri olmak üzere herkese örnek olmasını gönülden ister ve bekleriz. Fakat Hal ve gidişe bakıldığında durumun hiç de böyle olmadığını görüyor ve biliyoruz. İşin daha dikkat çekici olanı, millete bu şekilde yanıltıcı bilgiler verenlerin de bunun böyle olduğunu ya da olmadığını bildiklerini de biliyoruz. İdareciler bilerek ve isteyerek milletimizi yanıltmayı tercih etmişler ve bu tercihlerinden de bir türlü geri adım atmıyorlar. Resmi rakamlara göre gençlerin içinde bulunduğu durumun sadece bir yönüyle gösteren tabloda şöyle bilgiler var: Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, 2021 yılı Haziran ayı itibariyle Türkiye'de 15-24 yaş arasındaki nüfus 12 milyon 38 bine ulaştı. Bu kişilerin 2 milyon 736 bini ise ne eğitimde ne de iş piyasasında yer alıyor. Bu gençlerin 122 bini okuma yazma bilmiyor. 1 milyon 106 bini lise altı bir okuldan, 634 bini ise liseden mezun. Sene başında bu sayının 574 bin olduğu dikkate alındığında lise mezunu olup boşta gezenlerin her geçen gün çoğaldığı görülüyor. Mesleki veya teknik lise diplomalı 500 bin genç ve yükseköğretim mezunu 373 bin genç de ne eğitimde ne de istihdamda... Bu tablo ve ramakları gerçeği ne ölçüde gösterdiği tartışılabilir. Eğer böyle bir durum varsa, 'doğru tablo'yu açıklamak da Türkiye'yi idare edenlerin işi. Hakikaten, 122 bin gencin okuma yazma bilmediğini kabul etmek