Acil tedbir gerekmez mi

Her ay açıklanan enflasyon rakamları, işlerini iyiye gitmediğini gösterse de idareciler aksini ilan ediyor.Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ekim ayına ilişkin Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ve Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) rakamlarını yakında açıkladı. Buna göre Tüketici Fiyat Endeksi ekimde aylık bazda yüzde 3,54, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi yüzde 7,83 artış gösterdi. Yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 85,51, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 157,69 olarak kaydedildi. (AA, 3 Kasım 2022) Tabii ki bunlar 'resmi' rakamlar. Bir de resmi olmayan, ekonomi uzmanlarının araştırmalarına dayanan rakamlar var. Bağımsız akademisyenlerin oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), ekimde aylık enflasyonu yüzde 7,18, yıllık enflasyonu yüzde 185,34 hesaplamış. Resmi rakamlar dikkate alınacak olsa dahi, fiyat artışlarını çok ciddi olduğu ve milleti sıkıntıya soktuğu her halde inkâr edilemez. İdareciler "Sıkıntı var, tedbir alıyoruz" demek yerine, çoğunlukla dünyadaki başka ülkeleri misal vererek "Bizden daha kötü durumda olanlar var. Bizde pahalılık var ama marketler dolu" anlamına gelen beyanlarda bulunuyorlar. Elbette bu durum vatandaşın dikkatinden kaçmıyor ve memnuniyetsizlikler de katlanarak artmış oluyor. Sosyal medyada paylaşılan bir tablo var ki, ekonomik durumun tahminlerden daha fazla sıkıntılı olduğunu akla getiriyor. Bir miktar yanılma payı olduğu kabul edilse bile şu liste ve bu rakamlar ciddi bir problemi göstermez mi Son bir yılda bazı ürünlere gelen zamlar şöyle listelenmiş: Şekere: 555 zam; Doğalgaza: 300 zam; Kırtasiyeye: 284 zam; Ekmeğe: 276 zam; Elektriğe: 260 zam; Ulaşıma: 242 zam; Motorine: 235 zam; Ete, süte: 215 zam; Peynire: 208 zam; Ayçiçek yağı: 210 zam; Mutfak tüpü: 122 zam. Bazı ayrıntılara itiraz edilme bile; ete, süte, akaryakıta, şekere, doğalgaza yapılan zamları herkes görmüyor mu Bu senenin