AB konusundaki tavır

Türkiye'yi idare edenler Avrupa Birliği'ne üyelik noktasında da 'net' olmadıkları çok belli. Bazı idareciler "Bize Kopenhag Kriterleri ne gerek, Ankara Kriterleri yeter" mealinde sözler sarf ederken; bazı bürokratlar ise AB'ye üyeliğin ülkemizin menfaatine olduğunu haklı olarak ifade ediyorlar.Acaba bazı idarecilerin AB üyeliğine itiraz etmesini gerçek sebebini bilen ya da tahmin edebilenler var mı Veya, bu idareciler; için içinde olan ve belki de görüşmeleri yürüten 'bürokratlar'ın isabetli ve doğru teşhislerini duymuyor, dinlemiyor ve dikkate almıyor mu Çoğu konuşmasında Türkiye'nin AB'ye üye olması gerektiğini ifade eden Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı, Eskişehir'de düzenlenen "AB Sürecimiz ve Gençler için Fırsatlar" konulu konferansa konuşmacı olarak katılmış ve öğrencilerle interaktif çevrim içi bir söyleşi gerçekleştirmiş. Avrupa Birliğinin özellikle üniversitelilere ve gençlere sunduğu imkânlar hakkında bilgiler vereren Kaymakcı, "Bizim AB üyeliğimiz bir fantezi meselesi değil. Bu bir çıkar ve egemenlik meselesi. Avrupa kıtasında olup da bizim gibi bir ülkenin Avrupa'nın karar alma mekanizmasına dönüşmüş olan AB'ye katılmama lüksü yok. Daha iyi bir gelecek istiyorsanız, daha eşit bir gelecek istiyorsanız, daha güçlü bir Türkiye istiyorsanız, başka şansınız yok; ya da AB karar verecek, siz de AB'nin önerdikleriyle yetineceksiniz." demiş. (AA, 9 Kasım 2022) Kaymakcı, AB'ye üyelik sürecinin kolay olmadığına da dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürmüş: "Türkiye'nin çıkarları, geleceği ve sizlerin geleceği için bu sürecin başarılı olması lazım. Biz Avrupa ülkesiyiz. Avrupa kıtasındayız ve AB'nin karar alma mekanizmasında olmak zorundayız. Bunu başaramadığımız zaman şu andaki al ver ilişkisi ki bu bizim her zaman çıkarımıza olmuyor. Böyle yaşayıp gideceğiz ve bu bizim kabul edeceğimiz bir şey olmamalı. Türkiye'nin yerine getiremeyeceği hiçbir teknik koşul yok. Evet, Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Kesimi