Sen Hz. Meryem kimdir bilir misin a densiz

Densizin biri İlahiyat Fakültesindeki dersinde Hz. Meryem'e zina imasında bulundu. Sonra öğrenciler bu sözleri ifşa edince, Fakülte Twitter hesabından, söz konusu video için; öyle bir şey yok, "kesme, kırpma yapıştırma yöntemi ile birleştirilerek üretildiği bağımsız bir kuruluş raporu ile de kanıtlandı" diye açıklama yaptı. Yani Meryem'i ya da İslam'ın değerlerini değil kendilerini aklamaya çalıştılar. Fakülte, elemanını korudu, rektörlük buna ses çıkarmadı. YÖK de rektörünü korumuş oldu. En azından şimdilik görünen bu.Bunları yazarken aklıma gelen iki şeyi söyleyeyim: Birincisi, durup dururken hocanın konuşmasını şöyle keser, böyle eklersek ona böyle bir söz söyletmiş oluruz, deme ihtiyacını kim ve niçin duymuş olabilir İkincisi, videonun montaj olduğunu söyleyen bu bağımsız kuruluşun adından neden söz edilmedi Bunları da düşünelim.Meryem validemize geçmeden önce bu olay kadar üzücü olan başka bir şeyden daha söz etmek istiyorum. İslam'ın hükümleri konusunda serbest atış yapmayı adet haline getiren bazı yandan akademisyenler de fakültenin bu açıklamasını hesaplarına alıp alkışladılar yani fakülteyi destekleyip bu saygısız herifi savundular. Bunu düşünce özgürlüğü adına yapmış olabilirler mi Asla! Çünkü onun yaptığı şey bir düşünce beyanı değil, dinin çok açık değerlerine, hem de en çirkin tondan saldırmaktır, hakarettir. Bu hakareti savunmak da ona ortak olmaktır. O halde bu ikinciler neden buna ihtiyaç duyuyorlar Bizim tespitimiz ve kanaatimiz şudur: Çünkü şöhret adına dinin değerlerine hakaret, benzer şekilde alaya ve hafife alma suçunu bunlar da zaman zaman işliyorlar. Bakın bu saldırılar yeni bir düşünce ortaya koyan herkese yapılıyor, bize saldırmaları da bunun içindir demeye getiriyorlar.Uzun zamandan beri dini konularda gerçekten sorumsuz, ölçüsüz ve usulsüz bir şekilde lakırdı eden böyle aymaz bir güruh ortaya çıktı. Onlara kötü söz söyleyenlerin bir kısmı da en az onlar kadar usulsüz ve desteksiz saldırıp, tekfir edip hakaret ediyorlar. Böyle olunca bu küçük akıllarının kulları olan bu akademisyenler de kendilerine meşruiyet bulmaya çalışıyorlar. Aslında bu iki uç da birbirinin simetriği marjinal gruplardır. İfrat ve tefrit uçları. Tabii ki bu olayı kınayan üniversite gençlerini onlardan tenzih ediyorum, onlara minnettarız.Bir başka üzücü nokta da dekanlık ve rektörlük başta olmak üzere ilgili çevrelerin bu çirkin olaya ülkemizde PKK'lı sevgilisiyle resimleri çıkan bir milletvekiline ya da Charlie Hebdo'ya gösterilen tepkiyi gösterememeleridir. Bu gerçekten üzücü ve kahredici bir ölü toprağı. İyi ki duyarlı ve canlı gençlerimiz hala varmış.Şimdi kendimi Hz. Meryem'le ve bu hadsiz herifle bir masada mahkemeleşiyor olduğumuzu varsayarak buna bir adammış gibi davranmaktan Meryem annemiz adına haya ettiğim için onun en hafif vasfıyla densiz demek zorundayım.Evet, bu densiz herif ve onu alkışlayanlar şimdi görsünler ki Meryem validemiz