Kantarın topuzu kaçtı bir kere!

Sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemi için sistemin hassas noktalarının siyasi kaygılara malzeme konusu yapılmaması, sosyal güvenlik sistemini alt üst edecek, gelecek nesillerin emeklilik haklarını kullanılamaz hale getirecek düzenlemelere müsaade edilmemesi gerektiğini EYT yasası çıkmadan önce yazmıştım.

Ne var ki sigortalılığı 891999 tarihinden önce başlayanlar için 4447 sayılı Kanunla adil, makul ve ölçülü bir geçiş sürecinin düzenlenmiş olduğu ve EYT'lilerin kazanılmış hakları olduğunu iddia ettikleri hakkın kazanılmış hak değil, beklenen hak olduğu Anayasa Mahkemesi kararlarında belirtilmiş olsa da iktidarıyla muhalefetiyle birlikte el ele verdik ve dünyanın hiçbir ülkesinde olmayan kadınlarda 38, erkeklerde 43 yaşında emekliliğe imkân sağlayan EYT yasasını çıkardık.

EYT yasası sonrasında;

891999 sonrası işe giren mağdurlar
Staj mağdurları
İşe giriş öncesi doğumlarını borçlanamayan mağdurlar
Emeklilikte 9000 güne tabi olan Bağkur mağdurları
Bağkur tescil mağdurları
ve daha nice mağdurlar

gerekçelerini ve taleplerini sosyal medya üzerinden aktarmaya çalışıyorlar.

Hepsinin amacı da aynı.

Bir an evvel emekli olabilmek.

Olsunlar olmasına da özellikle günü ve kazancı düşük olan vatandaşlara bağlanan emekli aylıkları ortada.

Avrupa'da 4 çalışana 1 emekli düşerken, ülkemizde 1,7 çalışana 1 emekli düşüyorsa, 38-43 yaşında 3600 günle 5000 günle emekli olunabiliyorsa, emeklinin ve eşinin vefatının ardından aylık kızına devredilip emekli aylığını en kötü 40-50 yıl da kızı alıyorsa, sosyal güvenlik sistemi makul bir şekilde ne kadar daha sürdürülebilir acaba

Aktif pasif oranının 1,7'nin daha da altına düşmesi ise yaşanacak en kötü senaryolardan biri olacaktır ne yazık ki.

891999 sonrası işe giren vatandaşlara geldiğimizde,

Bu vatandaşlar " bizden daha küçük yaşta olanların prim günleri bizimkinden daha az olmasına rağmen sırf 891999 tarihinden önce işe girdikleri için onlar emekli oldu, biz ise 58-60 yaşını beklemek zorunda bırakıldık " diyerek kademeli emeklilik bekliyorlar.

Bir kere 891999 sonrası işe giren vatandaşlar açısından 4447 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihteki şartlar mevcutta aynen korunmuş durumunda. Başka bir ifadeyle EYT'li vatandaşlardan farklı olarak bu vatandaşlar açısından işe girdikleri tarihte emeklilik için aranılan şartlar neyse, mevcuttaki şartlarda hiçbir değişiklik yapılmamış. Tabir caiz ise oyunun kuralı sonradan değiştirilmemiş.

Bu vatandaşlar için beklenen veya hak edilen bir haktan söz edilmesi de mümkün değil.

Ne var ki, 891999 öncesi işe girenlere göre kadınlarda 20 yıl, erkeklerde 17 yıl sonra emekli olma durumları ortaya çıkınca onlar da kendilerince haklı olarak kademeli emeklilik yasasının çıkartılmasını talep etmeye başladılar.

Kantarın topuzu kaçınca, 891999 öncesi işe girenler yaş şartı kaldırılıp 38-43 yaşında emekli edilince 8 91999 sonrası işe giren vatandaşlar da 58-60 yaşını beklemek istemezler elbette. Bu yönüyle kademeli emeklilik taleplerini de çok görmemek gerek.

Staj mağdurları, Bağkur mağdurları için de durum farklı değil,

Staj mağdurları biz stajımızı yaparken çalışıyorduk, sigorta primimiz de yatmıştı, staj yaptığımız tarih bizim ilk işe giriş tarihimiz kabul edilmeli diyor,