Sosyal güvenlik mevzuatına göre 1102008 öncesinde bakmakla yükümlü olunan kişi olarak sağlık yardımlarından yararlanmış kız çocukları, 1102008 tarihinden sonraki sürelerde de sigortalı, emekli veya evli olmamaları kaydıyla yaş şartı aranmaksızın sosyal güvencesi bulunan annebabası üzerinden sağlık hizmeti (provizyon) alabilmektedir.
Erkek çocuklar ile 1102008 öncesi bakmakla yükümlü olunan kişi olarak sağlık yardımlarından yararlanmamış kız çocukları ise 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim veya çıraklık eğitimiişletmelerde meslekî eğitim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurduğu tarihe kadar; ayrıca lise veya yüksekokuldan mezun oldukları tarihten itibaren 2025 yaşını geçmemek şartıyla iki yıl süreyle daha annebabası üzerinden sağlık hizmetlerinden istifade edebilmektedir.
25 yaşın altındaki çocuklar bu sürelerin ardından primleri kendileri tarafından ödenmek üzere GSS kapsamına alınmaktadır. Sonrasında gelir testi için Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına (SYDV'ye) başvursalar bile, aynı hanede yaşayan annebabanın hatta varsa büyükannebüyükbabanın da geliri dikkate alınarak, aile içinde kişi başına düşen gelir miktarı asgari ücretin üçte birinden fazla çıktığı taktirde, her ay için 600,08 TL (2024 yılı itibariyle) tutarındaki GSS primini kendilerinin ödemesi gerekiyor.
GSS'li çocuklar için yapılan gelir testi sırasında aile bireylerinin harcamaları, taşınır ve taşınmazları ile bunlardan doğan hakları dikkate alınarak kişi başına düşen gelir tespit edilmektedir. Sonuçta gelir annebabanın geliri olmasına rağmen GSS borcu işsiz olan ve hiçbir geliri olmayan gence çıkartılmaktadır.
Bu noktada;
Aile içindeki gelire bakılarak prim borcu çıkartılıyorsa, bu borcun gelirin sahibi olan kişilere yani annebabaya çıkartılmayıp neden çocuğa çıkartıldığının,Yok eğer illaki GSS prim borcu işsiz çocuğa çıkartılacaksa, GSS kapsamına alınan gencin kendi gelirine bakılmayıp neden aile içindeki toplam gelire bakıldığının
sorgulanması gerekiyor.
Annebabaların bir kısmı bu primleri çocukları adına ödüyor olsa da geçim sıkıntısından veya ailevi nedenlerden dolayı primleri annebabası tarafından ödenmeyen çocuklarla da sıklıkla karşılaşılmaktadır.
Bu durumdaki çocuklar, GSS borçları 60 günün üzerine çıktığı taktirde acil haller haricinde sağlık yardımlarından yararlanamadıkları gibi şimdilerde diğer GSS borçlularına olduğu gibi bu işsiz çocuklara da ödeme emri gönderilmektedir.
Sonrasında GSS borçluları aleyhine haciz işlemlerine geçilir mi, geçilmez mi bilinmez. Ama geçilir ise bu borçların anca GSS borçlusu olan işsiz gencin sigortalı olarak çalışmaya başlaması sonrası maaşına 618379. maddeye göre haciz bildirisi gönderilmek suretiyle tahsilinin mümkün olacağı ortadadır.
Öyle ya, birçoğunun malı, mülkü, geliri yok ki başka nesini haczedebilirsiniz ki
Kimisi mezuniyet sonrasında uzun süredir iş bulamamış bu gençlerin çalışma hayatına başlar başlamaz ödeyemedikleri GSS borçları nedeniyle maaş hacziyle karşılaşmaları, eminim ki kimsenin içine sinmeyecektir. İşletmelerin maaş haczi yapılan personele pek de sıcak bakmadığı dikkate alındığında, böylesi bir durumda yeni iş bulmuş gençlerin belki de iş akitlerinin deneme süresi içinde feshedilmesi dahi gündeme gelebilecektir.
Bakmakla yükümlü olunmayan çocuklara geldiğimizde onlar açısından durum daha da enteresan.
Bakmakla yükümlü olunmayan çocuklar, kız veya erkek oldukları üzerinde durulmaksızın sigortalı olarak çalışmıyorlarsa,