2024 daha zor geçecek!

Kamu bütçesinde yılı 1 trilyon liraya yakın bir açıkla bitireceğiz. Açığı kapatmak için de zamların ve vergilerin ardı ardına geldiği bir dönemdeyiz.Katıldığım her yayında söyledim. Ana muhalefet partisi lideri ve ekibi seçimlerde yenildiği için artık hükümsüz durumdalar.Karşısında toplumsal muhalefeti örgütleyecek bir güç görmeyen hükümet ise sadece zam ve vergi ile yani gelirleri artırarak halkın üstüne geliyor.Oysa genç, enerjik bir lider olsa, davaya inanmış bir örgüt ile bu zamların karşısında sahada, meydanlarda sergileyecekleri direnişle, hükümeti giderleri kısarak açığı kapatmaya itebilirdi.Lakin hükümet giderleri kısmak, lüksü bırakmak yerine ne yapıyor Allah ne verdi ise zamlarla para topluyor.Fiyatlar yukarı giderken yerel seçimlerin yüzü suyu hürmetine yıl sonu geldiğinde hükümetten tüm kesimlere okkalı bir maaş zammı göreceksiniz.Bir anlık kış gününde bahar havası esecek. Ben diyeyim 40 siz deyin 50 Bir başka ifade ile seçimlerin ön ödemesi kibarcasıAncak sorun şurada, Türkiye'de enflasyon neden artıyor1-10 milyondan fazla Arap ve Afgan'ın gıda, giysi, konut talebi.2-Tarım ve sanayide üretim modelinin yanlış olması.3-Bütçe açığı nedeniyle zamların yapılması.4-Faizi düşük tutarak firmaları düşük faizli kredi ile fonlarken liranın değer kaybetmesi sonucu doların artması, artan doları ise halktan vergilerle topladığınız para ile yani KKM denilen ürünle faiz ödeyerek tutmanız.KKM faizini zamlarla halktan alırken, zamlar enflasyon yaratıyor. Ayrıca faiz düşük diye vatandaş liradan kaçıp dolara yönelince, kur yukarı gidiyor bu sefer dışa bağlı sanayide üretim maliyetleri artıyor.Şimdi soruyorum: Bu 4 gerekçeyi ortadan kaldırmaya yönelik bir adım atıldı mı HayırO zaman yılbaşında yapılacak zamlar talebi artırarak enflasyonu daha öteye taşıyacak.Bu yaşadığımız yeni nesil bir kriz, zira içinizde milyonlarca yabancı varken yani ekonomide üretimden daha fazla talep varken fiyatlar düşemez.Faiz kasıtlı olarak düşük tutulduğu sürece enflasyon gerilemez. Piyasalarda talep, faiz ve nüfus nedenleri ile hâlâ canlı.TCMB tüketici ve taşıt kredilerini güya sınırlayarak talebi kontrol altına almaya çalışıyor, lakin banka yöneticileri demografik gerçekleri hesaplarına katmayarak hata yapıyorlar.Demografi ve faiz fiyatlar genel düzeyini yukarı taşıyor, taşıyacak. Yapısal olarak belirttiğimiz üretim sorunları da yüksek fiyatları yapışkan hale getiriyor.Yerel seçimler sonrası yeni bir zam ve vergi dalgası ile verilenlerinin en az 2 katı geri alınacak.Ne yazık ki Anadolu toprakları üzerinde yaşayan insanlar anlattığımız bu mekanizmayı çözene kadar da bu döngü en altta bulunan fakir tabanda milyonlarca kişiyi eklemeye devam edecek.Bu iş nerede son bulur diye soranlar hayallerinde büyük bir finansal patlama kuruyorlar, kurda çarpı 2 ya da çarpı 3 gibi trajik bir vaka ya da sembolle bunu kurguluyorlar.Adeta devası bir finansal olayla dönüş noktası bekliyorlar. Ya da buna krizin doruk noktası diyebiliriz.Ama nafileYeni nesil kriz 90'lardaki gibi değilEski yıllarda düşük faizde ısrar eden, 10 milyon Arap ve Afgan'ı yurda sokan, küresel sistemle kavga ederek fonlamayı sadece Körfez'e bağlamış yönetimler yoktu.Oysa şimdi krizi çözmek değil ötelemeyi amaçlamış bir yönetim var. Seçimden seçime kadar sorunları taşıyıp, muazzam bütçe açıkları vererek topluma telafi paraları verip, sonra bunları zamlarla kat be kat geri alıyor.Muhalefeti de etkisiz kılarak siyasi yolculuğuna güvenle devam ediyor.Bu noktada ekonomideki sorunları çözmek istersek daha çok siyaset ve ana muhalefet partisini konuşmak zorunda kalacağız.Neden derseniz bu kadar zam ve vergi varken AKP hâlâ bu yola devam edecek gücü buluyorsa kurduğu siyasi düzenek nedeniyledir.Düzenek şu: Aileni LGBT'den korumak ister misin Devletini iç ve dış terör örgütlerinden korumak ister misin Dinini özgürce yaşamak istiyor musun O zaman karşılaştığın bu zamlar devletin devamı için şart!Ana muhalefet partisi, Batı kızar diye Yunanistan'ın işgal ettiği adaları meydanlarda gösteremedi, bir iki kez cümle içinde