Bizim çocukluğumuzda Cumhuriyet Bayramı kutlamaları ilkokulda, ortaokulda yapılan törenlerle, marşlarla, okunan şiirlerle dolu dolu geçerdi. İstiklal Marşı'nı söylerken öyle bir gurur yaşardık ki! Onun bestesinin Zeki Üngör'e, sözlerinin Mehmet Âkif Ersoy'a ait olduğunu yıllar sonra öğrenecektik. Ya da "Onuncu Yıl Marşı"! 19 Ekim 1933'te Cumhuriyetin kuruluşunun 10. yılı için açılan yarışmada Cemal Reşit Rey'in bestesinin kazandığı ve o günden beri dillerden düşmeyen marş.
İlkokuldaki kutlamalarda Cumhuriyet ile ilgili küçük skeçler hazırlanırdı. Bir gece önceden yakalarımız kolalanır siyah önlüklerimiz ütülenirdi. Ben Arnavutköy (boğazdaki Arnavutköy) ilkokulunda birinci sınıftayken okuduğum şiiri hâlâ anımsıyorum: "Ey Hürriyet, Cumhuriyet" diye bitiyordu her dörtlük. O kutlamalara velilerimiz de gelirdi. Onlar da kendi büyüklerinden dinledikleri Cumhuriyetin kuruluş öykülerini yaşarlardı. Biz, çocuklar sahneye çıkıp içimizde kopan fırtınayla bağıra çağıra Cumhuriyet şiirlerimizi okurken onların da gözleri dolardı. Konuşma yapmak için 5. sınıftan bir erkek bir kız öğrenci seçilirdi. Onlar da gırtlaklarını yırtaraktan coşkuyla, övünçle konuşurlardı.
O gün öğretmenlerimiz de çok özenli giyinirlerdi. Başöğretmenimiz Zeki Bey'in Cumhuriyetin tarihçesini anlatan konuşması her zaman dokunaklı olurdu. Konuşmasında her sefer "Atatürk olmasaydı bugün biz de bu topraklar üstünde yaşamazdık" sözlerini duyardık.
Zaten her hafta sonu cumartesi günü okulda bayrak töreni yapılırdı. Her sabah "Türküm doğruyum, çalışkanım" diye başlayan andımızı okurduk. Cumhuriyet Bayramı törenlerinde marşlar söylenir, küçük skeçler yapılır, ulusal duygularımızı dile getiren şiirler okunurdu. 10 Kasım pazara denk gelse de yine okula gider, törene katılırdık.

9