Kadıköy kütüphaneler diyarı

Kadıköy kütüphaneler diyarı oldu: Kemal Tahir Halk Kütüphanesi, İnteraktif Çocuk Kütüphanesi, TESAK (Tarih, Edebiyat, Sanat Kütüphanesi), İBB'nin açtığı Kadıköy ve Moda iskele kütüphaneleri ve adını sayamadığım daha niceleri. Ama bir tanesi var ki sadece kütüphane değil aynı zamanda bir kültür evi. Uluslararası arenada bile eşi benzeri bulunmayan "Özgen Berkol Doğan Bilimkurgu Kütüphanesi". Küresel salgın öncesi, bir süre benim de müzik ve müzik tarihi üzerine sohbetler yaptığım, müzik örnekleri dinlettiğim, katılımcılarının entelektüel düzeyi yüksek bir kütüphane.

ÖZGEN BERKOL DOĞAN

1980'de Ankara'da doğan bu genç, 1998'de Robert Kolej'den mezun olurken her yıl fizikte en başarılı öğrenciye verilen Michael Hamilton Fizik Ödülü'nü alır. Michael Hamilton, genç yaşta, 1976'da Antalya'ya giderken Isparta'da düşen THY uçağında yaşamını yitiren, Robert Kolej'in yakışıklı fizik hocasıdır. Bu ödül Berkol'u, zaten sevdiği, fizik konusunda lisans eğitimi yapmaya yönlendirir. İlk tercihi olan Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü'ne girer. 2003 yılında lisans eğitimini bitirir bitirmez de aynı bölümde Prof. Dr. Engin Arık'ın yanında yüksek lisans çalışmalarına başlar. Master tezini CERN'de (Centre Europeen des Recherches Nucleaires) yaptığı çalışmalar üzerine yazar. 2006 yılında yine Boğaziçi Üniversitesi'nde doktora çalışmasına başlayan Berkol; zamanının büyük bölümünü CERN'de geçirirken uluslararası toplantılara da katılmaktadır.

Fizik dışında çeşitli hobileri vardır: Dans (özellikle tango), dağcılık, resim, fotoğrafçılık, dijital oyunlar, bilimkurgu gibi. Üç tane bilimkurgu romanı çevirerek Türk okurlarıyla buluşturmuştur. 1999 İzmit depreminde gönüllü olarak arama kurtarma çalışmalarına katılmıştır. Çocuksu ruh halini hiç yitirmemiş olan bu çok yönlü gencin geleceği çok parlaktır. Ta ki 30 Kasım 2007'de Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi'nde yapılacak bir çalıştaya giderken tıpkı Michael Hamilton gibi bir yazgıyla yine Isparta'da düşen bir uçakta (Atlasjet) yaşamını yitirene kadar.

Bu olaydan sonra Berkol'un ailesi, sigorta şirketinin verdiği tazminat kadar parayı üzerine koyarak Moda, Safa Sokak'ta 1900'lerin başlarında yapılmış üç katlı ahşap bir köşkü satın alarak onun adına bir kütüphaneye dönüştürür. Berkol, bilimkurgu meraklısı olduğu için de adına "Özgen Berkol Doğan Bilimkurgu Kütüphanesi" koyarlar. Burası Türkiye'nin ilk ve tek bilimkurgu kütüphanesi olmuştur. Şimdi bu kütüphanede, insanlar gelip kitap okuyorlar, ders çalışıyorlar ama bu mekân aynı zamanda da bir kültür evi. Sezon içinde, her perşembe söyleşiler yapılıyor. Her ayın ilk perşembesinde "bilim" söyleşileri, ikinci perşembesinde "edebiyat" söyleşileri, üçüncü perşembesinde Berkol'un hobilerinden yola çıkarak yapılan serbest söyleşiler var. Örneğin bu sezonun üçüncü perşembelerinde İFSAK fotoğraf söyleşileri yapıyor. Dördüncü perşembelerde ise konu, ağırlıklı olarak bilimkurgu olsa da sinema üstüne yoğunlaşıyor. Ayda bir, bazen iki pazar da nostaljik sohbetler veya kitap tanıtımları oluyor. Ben de geçen pazar, bu kültür evinde eski dostlarla buluştum ve İBB Kültür AŞ'nin bastığı "Cemal Reşit Rey-Müzikten İbaret Bir Dünyada Gezintiler" başlıklı kitabımı tanıttım, anılarımı paylaştım. İBB'nin armağan olarak gönderdiği kitapları da katılımcılara imzaladım. Çünkü burası iki yıldır, İBB'nin koruyucu şemsiyesi altına girmiş bir kütüphane. Cemal Reşit Rey'in müziği de çalabildiğimiz kadarıyla bahçedeki camekân salonda tınladı.