Avrupa orkestralarında iki viyolacımız

Kimi dinleyici viyolayı keman ile karıştırır. Viyola, tok sesiyle yaylı sazlar ailesinin önemli bir üyesidir. Viyolanın boyu da yayı da kemandan farklıdır. Orkestrada birinci kemanlar sabit bir yerde çalarken viyola ve ikinci kemanların salonun akustiğine göre yer değiştirebildiğini görürüz. Yaylı çalgılar ailesinde sesin gürlük sıralamasına doğru keman, viyola, viyolonsel ve kontrbas yer alır. Viyolayı tesadüfen seçmiş müzikçiler olduğu gibi onun sesindeki toklukla özleşmiş müzikçiler de vardır.

İkisi de Avrupa'nın ünlü orkestralarında yer almış, Ankara Devlet Konservatuvarı'nda yetişmiş ve aynı yıl vefat etmiş iki değerli viyolacımıza değinmek istiyorum: İmer Saraçoğlu (1935-2020) ve Ruşen Güneş (1940- 2020).

Amsterdam Concertgebouw Kraliyet Orkestrası'nda tam 28 yıl viyola grubunun üyesi olan İmer Saraçoğlu, 1957'de Ankara Devlet Konservatuvarı Viyola Bölümü'nü bitirmiş, önce Ankara Operası Orkestrası'nda beş yıl çalmış. Sonra Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'na geçmiş ve orada çalışırken Hollanda'daki bir yaylı çalgılar dörtlüsü ona burs bulmuş, önce Den Haag'a gidip bir süre bir viyola hocasından ders almış. Daha sonra Concertgebouw Orkestrası'nın viyola grup şefi Klaas Boon'un oluşturduğu oda müziği topluluğunun üyesi olmuş; ünlü Concertgebouw Orkestrası'nın sınavına girip kazanmış. Eşi ile birlikte1969'da Hollanda'ya gitmişler. Bu harika orkestrada tam 28 yıl, zamanın en ünlü şef ve solistleriyle çalmış, 2000 yılındaki emekliliğine dek bu orkestrayla birlikte sayısız kayıtlar ve sayısız turneler yapmış. O, şefleri birer hoca ve orkestraları büyük bir deneyim olarak kabul ediyordu: "Günde 6 saat çalışma, yılda 6 hafta tatil. Neredeyse maaş bile vermeseler gider çalışırdım. Büyük şeflerden aklımda en çok kalan Eugen Jochum'dur. Podyuma çıktığında rüya görüyorum sanmıştım. Çünkü Jochum bir ilahtı benim için. Bir de tabii David Oystrah ve Isaac Stern'e eşlik etmek büyük bir heyecandı. Zaman içinde bu ünlü şef ve solistlerle konserler vermek doğal gelmeye başladı. Concertgebouw Orkestrası'nda 20 yıl Haitink'le, 10 yıl Riccardo Chailly'yle, tabii bu arada ünlü konuk şeflerle de çalıştım. İlk yıllarda, Haitink birinci şef, Eugen Jochum daimi konuk şefti. En beğendiğim şef Harnoncourt'tu."

Ruşen Güneş ise İngiltere'nin en ünlü orkestralarında baş viyolacı olarak kendini kanıtlamıştı. Ankara'da dünyaya gelmiş, Ankara Konservatuvarı'nda Necdet Remzi Atak ile eğitim görmüş. Okulu yeni bitirdiği yıl Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nda çalmaya başlamış ve bir İngiliz şefin dikkatini çekmiş. Onun British Council'dan burs bulmasını sağlamış. Böylece iki yıl Royal Collage of Music gibi bir kurumda okumuş. Raslantılar sonucu Kraliyet Operası'nın orkestrasında işe başlamış. Ardından beş yıl da English Chamber Orkestrası'nın üyesi olmuş. Karamsarlığa kapıldığı bir sırada Türkiye'den