Gazze, hayvan yemleri arasında bir buğday tanesiydi

Gazze'yi hissetmeyen kalpten ALLAH'a sığınırım.

Ve bu acıyı hor göreni asla hoş görmeyeceğim.

Hakikatin güç dengesi yoktur, haklı olanın ağırlığı vardır. Yüce bildiklerimizin sesi en cüce, dipte bildiklerimizde inci mercan bir vicdan. Hepimiz etten çivi bu feryat bizi betonlara çakıyor ya sökülüyoruz ya da dikiyoruz azap gününün gözlerini üzerimize.

Ölümün tanımadığımız hiçbir yüzü kalmadı. Pazar poşetlerinde eve ekmek yerine ölü serçelerini getiren babanın ahı dolanmıştır boynumuza nefes diye dilenişimiz ondan.

Şehit kızların örgülü saçlarını ağlayarak çözen anneyi, Allah aşkına kalk söz sana şeker vereceğim derken evladını sarsmasını nereye eksek! Bize ne oldu Ne olmuşuz biz... Vahalara salyalanmış çöl yolu olmuşuz. Mezarlar ölü kusuyor, Vahşiler sırıtıyor, Hamzalar ölüyor.

Hacer İbrahim'in gelmeyeceğinden emin, Hatice'nin kervanında ipekten kefenler. Ömerlere buğday serpecek dağ bırakmadılar. Ya Müntakim!!

Mazlum kardeşlerimize ölecek yer de kalmadı parçaları göğe yükseldikçe bize yerin dibindesiniz diye haykırıyor bu ölüm!

Milli Futbolcu Kerem Aktürkoğlu "Gazze'de zulüm arşa dayandı" diyerek bir paylaşım yapıyor.

Bu paylaşımı yüzünden onu linç eden salya torbaları, Demir Kubbe'nin yamulmuş sifonistleri o bir insan. Dinlenmek için ölmek istiyorum diyen bir çocuğa gösterdiği merhamet sizin bilediğiniz köpek dişlerinizi çeksin!

Hangi kaldırımda, hangi beherde oluştuysanız sizi yeniden denesinler! Sizinle ayrı düştüğümüz konuların alnından öpeyim! Sizinle aynı yerde durmadığım her olayın ortasına ölümüne sabitleneyim! Siz kefen kesici lağımdan makaslar, siz rüyalar kuran köpekten kabuslar, ayak yolunun ısırganları, zihniyetinize ayak bile sürmeyeceğim batağın paspasları sizi hoş görenin ahırına kilit vursunlar!