Türkiye'nin en büyük riski eksen kaymasıdır

Ekonomik krizlerin dibe vurması, piyasayı ve iktisadi ajanları krizden çıkışa zorlar. Benzer şekilde siyasi, sosyal ve ekonomik riskler toplumun geleceğini tehdit eden bir seviyeye gelirse, sistem kendini onarır.

1-Türkiye'de kuvvetler ayrılığının kaldırılması, yargının yürütmenin emrine girmesi risk boyutunu geçti.

2017 başkanlık rejimi ile, yargıya müdahale arttı. Anayasa Mahkemesi kararları uygulanmadı. Yüksek yargı, bazı siyasi, partilerin de desteği ile kendi arasında tartışmaya girdi. Yargıya güven azaldı. Bunları biz yaşıyoruz ama aynı zamanda bütün dünya da görüp tespit etti. AB raporlarında ve uluslararası resmî ve özel kuruluşlar endekslerinde yer aldı.

3 aydır sonuçlanamayan Yargıtay seçimlerinde, MHP paralelinde Anayasa Mahkemesi'ni suçlayan adayın, AKP tarafından desteklendiği söylenen aday lehine çekilmesi medyada Yargıtay'da Cumhur İttifakı olarak haber oldu. Bu ittifaka tepki olarak Yargıtay Genel Kurulu; daha objektif ve açıkça siyasi taraf olmayan üçüncü adayı seçti.

2-Bir diğer risk hibrit demokrasiden otokrasiye geçiştir.

The Economist, Ocak 2023 ayında Türkiye'yi kapak yaptı. Türkiye'de demokrasinin son derece kusurlu olduğunu, seçim yaklaşırken Erdoğan'ın davranışlarının ülkeyi diktatörlüğün eşiğine götürebileceğini söyledi.

Tarihte zor zamanlar, gerçek liderler yaratmıştır.

Türkiye'de bu zor şartlar, Ekrem İmamoğlu'nu doğurdu. CHP'de değişim gerçekleşti. Halk zor şartlardan etkilendi ve yerel seçimlerde siyasi iktidara dur dedi.

Bu sürecin tamamlanması için Türkiye'nin yeniden parlamenter sisteme dönmesi gerekiyor.

3-Teokrasi riski var ama Türkiye şeriat devleti olmaz.

Kadir Has Üniversitesi'nin 2022 araştırmasına göre, kendini siyasi İslam olarak tanımlayanların oranı yüzde 8,9 dur. Siyasi İslam, şeriat getirmek için siyaset yapanları ifade ediyor. Bu kesim hâlihazırda devlet yönetiminde de etkilidir.

Meclis'te AKP adına konuşan AKP grup başkan vekili de; "Kültür devrimi olarak cumhuriyet bizim alfabemizi, dilimizi, bütün düşünmemizi yok etmiştir." demişti.

Siyasi iktidar oy potansiyeli olarak bu kesimi idare etmek zorunda kalıyor. Bu nedenle tavizler veriyor. Ancak Türk halkı Batı demokrasisini tanıdı, Atatürk devrimlerini yaşadı. İran, Afganistan halkı gibi Türk halkının şeriata evet demesi mümkün değildir.

4-Türkiye'nin önündeki en büyük risk eksen kaymasıdır;

Türkiye'nin 200 yıldır hedefi olan Batı'dan koparılması ve diktatörler topluluğu olan Şanghay İş Birliği Örgütü'ne sokulması eksen kayması demektir. Cumhurbaşkanı 2022 sonunda hedefin bu örgüte üyelik olduğunu açıklamıştı.