HALKIN GÜCÜ

Güney Kore Cumhurbaşkanı Yoon Suk-Yeol, "Kuzey Kore yanlısı devlet karşıtı güçleri ortadan kaldırmak ve özgür anayasal düzeni korumak için sıkıyönetim ilan ettiğini"' açıkladı. Ama çoğunluğu muhalefette olan parlamento toplandı ve anayasadaki yetkisine uygun olarak, sıkı yönetimi kaldırdı. Halk sokaklara çıktı. Cumhurbaşkanı hükümeti de 6 saat sonra sıkı yönetimi kaldırdığını açıkladı.

Yorumlar; Cumhurbaşkanı'nın kendi üstündeki siyasi baskılardan kurtulmak için sıkı yönetim ilan ettiği şeklindedir. Çünkü 300 kişilik parlamentonun 190 kişisi muhalefet partilerindendir. Güney Kore'de 2024 Nisan ayından beri cumhurbaşkanı topal ördek durumundadır.

Güney Kore'de yaşananlar;

Bir Demokrasinin ve halkın gücünün ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.İki Demokrasi içinde parlamenter sistemin daha önemli olduğunu gösteriyor.

Demokrasi talebi olmayan toplumlarda, seçilmişler kolayca diktatör olabiliyor.

Hitler de seçilmişti. Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük katili ve insanlık düşmanı olarak anılıyor.

Putin de seçimle geldi. Ama sonrasında muhalefet liderleri tek tek yok edildi. İktidarda kalmak için, sürekli savaş çıkarıyor. Dünyayı tehdit ediyor. Rusya'da 70 yıl komünist parti diktası altında kalan halkta da demokrasi kültürü ve demokrasi talebi yoktur.

Cezayir'de Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika başkanlık seçimlerinde 5. kez aday olmaya kalkınca halk, "git artık" sloganıyla sokaklara döküldü. 18 Nisan 2019 Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacaktı. Buteflika, sokak gösterileri üzerine beşinci kez aday olmaktan vazgeçtiğini açıkladı. Cezayir'de Fransız kültürü etkili olduğu için halkta kısmen de olsa demokrasi kültürü oluşmuş.

Ağırlıklı olarak Orta doğuda, Rusya ve müttefiklerinde, bazı Güney Amerika ülkelerinde, siyasi despotlar, diktatörler, krallar ve emirler, insani gelişmenin ve yoksulluğun karşısında yer aldılar. Çünkü aynı diktatörler ve krallar, insanları önce yoksul bırakmak, sonra onlara karın tokluğuna halkın bütçesinden para dağıtmak ve böylece siyaseten bağımlı partizanlar ve biatçılar yaratmak üstüne bir düzen kurmuşlardır.

İnsanların yoksulluğunu, inanmışları, biat kültürünü kullanarak iktidarda kalan siyasiler, sonunda kaybetmeye mahkumdurlar. Her şeyden önce popülizm yolunda yapılan harcamalar verimsiz harcamalardır.