FAİZ - KUR MAKASINA DİKKAT ETMELİYİZ

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, dezenflasyonist politika kapsamında yabancı para ticari krediler için yüzde 1,5 olan aylık büyüme sınırını yüzde 1'e indirdi.

Türk lirası ticari kredilerde yüzde 2 olan aylık büyüme sınırını KOBİ kredileri için yüzde 2,5 ve diğer ticari krediler için yüzde 1,5 olarak değiştirdi.

Anlaşılıyor ki; MB bu kararında enflasyon yanında, dolarizasyonu ve Türkiye'nin ve bankaların açık pozisyonlarının artmasına engel olmakta var.

Ekonomi yönetimi bir istikrar programı yapmazsa ve kur sistemini değiştirmezse her zaman kur riski altında kalacağız. Ayrıca istikrar programı yanında yapısal sorunlarını çözmek için de planlama yapmamız gerekiyor.

2001 güçlü ekonomiye geçiş programı ile Türkiye dalgalı kur sistemine geçti. Ancak uygulama hatalı oldu;

Bir sıcak paranın kontrolü için önlem alınmadı.İki Aksak rekabet piyasası dalgalı kur politikası için uygun değildi.

O zaman yapılması gereken, sıcak paraya kontrol getirilmesi, doğrudan yabancı yatırım sermayesinin teşvik edilmesi. Yabancıya satılan bankaların sınırlı tutulması idi.

Bunlar yapılmayınca 2003 sonrası bol sıcak para girdi. Kur baskısı oluştu. Üretim ithalata bağımlı oldu. Bu nedenle Türkiye 20 yıldır cari açıkla baş edemiyor.

Aksak rekabet şartları altında dalgalı kur politikasının otomatik sağlayıcı özelliği çalışmadı.

Teorik olarak dalgalı kur sisteminin döviz kurunu dengeye getireceği savunulmus?tur. Dalgalı kur sisteminde, cari ac?ık ortaya çıkarsa doviz ihtiyacı ve doviz talebi artarve doviz kuru deger kazanır, milli para deger kaybeder. Ulkenin dış rekabet gucu artar. Döviz girişi olur.Dış ticaret ac?ığı ve cari açık kalkar. Dış odemelerde yeniden denge sağlanır. Cari fazla veren durumlarda ise tersi olur.

Ama eğer ihracat malı üretimde ithal girdi payı yüzde 70 gibi yüksek ise sistem çalışmaz.

Ancak, gelişmiş ekonomiler için uygun bir sistem olan dalgalı kur sistemi, Türkiye'nin 2001 yılındaki ekonomik yapı ve piyasa yapısı ile uyumlu degildi. Aslına bakarsak bugün de uyumlu değildir.

Söz gelimi, 2023 ve 2024 sıcak para girişi de hükümetin beceriksizliği ve dalgalı kur sistemi nedeni ile oldu. Hükümet sıcak para girişini başarı gibi gösteriyor.

2024 yılı boyunca Türkiye'de Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yıllık yüzde 44,38 oranında arttı. 2 Ocak 2024 tarihinde 29,6675 TL olan dolar kuru 31 Aralık 2024' te 35,4338 lira oldu. Kur artışı yüzde 19,44 oranında artışla sınırlı kaldı.

2024 başında bir yıllık mevduat faizi yüzde 38,88 idi. 1000 Dolarını bozdurup TL mevduatına yatıranlar, 2024 sonunda mevduat artı faizleri ile 1162,79 dolar aldılar. TL'yi 3 er aylık yatıranların doları ise yıl sonunda 1200 dolar oldu. Bu oranlar sıcak para için çekici bir kazanç kapısıdır.

Sıcak para girdi, MB rezervleri de düzeldi. Ama sıcak para üstünde ekonomik istikrar olmaz ve siyasette, ekonomide en ufak bir sorun olursa, geldiği gibi gider. Kur artışı olur. Türkiye de sıcak para çok daha fazla risklidir. Çünkü ekonomide kırılganlık yüksektir. Kaldı ki; uluslararası istatistik verilerinde dünyada en riskli ülkeler arasında gösteriliyor.