En ağır kriz, Türkiye'nin yoksullaşmasıdır
Türkiye'de zengin fakir farkının açılması, yani gelir dağılımı bozulması ülkenin yoksullaşmasına neden olmaz. Çünkü, gelir dağılımının bozulması GSYH' içinde bir transferdir. Gelir ve servet ülke içinde kalır. Bir başka iktidar gelir dağılımını düzeltici sosyal politikalar uygular. Zaman içinde gelir dağılımı düzelir. Ama bir ülkenin dış ekonomik ilişkilerde kaybetmesi ve farklı yollardan yurt dışına döviz çıkışı, beşeri sermaye çıkışı (Beyin Göçü) ülkenin yoksullaşması demektir ve telafi edilemez.
Bu nedenle Türkiye'nin en büyük ekonomik sorunu ülkenin çok hızlı yoksullaşmasıdır.
1. Cari açık kaynak ve servet kaybı demektir. 2003 yılından 2024 yılı sonuna kadar;
1 trilyon 122 milyar ,396 milyon dolar dış ticaret açığı,733 milyar,348 milyon dolar cari açık verdik.Cari açık, dış ekonomik ilişkiler nedeniyle ülkenin kaybını gösterir. Kaynak çıkışı doğrudan yoksullaşma demektir. Eğer 733 milyar 348 milyon dolar kaybetmeseydik, bununla Türkiye her alanda ve borçlanmadan altyapı yatırımlarını yapabilirdi.
2. Cari açık potansiyel büyümeyi negatif etkiler.
Cari açığın finansmanı, eğer doğrudan yabancı yatırım sermaye girişi ile yapılırsa, kısmen sürdürülebilir. Çünkü doğrudan yabancı yatırım sermayesi uzun dönemli bir döviz girişi demektir. Ama Türkiye ye doğrudan yabancı yatırım sermayesi gelmiyor. Bu nedenle cari açığı dış borçla finanse ediyoruz. Bu nedenle ülke riski artıyor ve dış borçlanma maliyeti artıyor. Cari açık sürdürülemiyor. Döviz ihtiyacı ve kur şokları yaşanıyor.
Dahası yatırım malı ve teknoloji ithalatı için dış açık vermiş olsaydık, bu yatırımlar dış borcu ödemekte etkili olurdu. Biz aramalı ve tüketim malı ithalatı nedeniyle borçlanıyoruz.
Mamafih biz 2018 ve 2021 de kur şokları yaşadık. Önce TL krizi, sonrasında enflasyonla ekonomik krize girdik.
Kaynak kaybı, büyümeyi düşürdü. 2024 ve bu sene yüzde 3 dolayında düşük büyüme yaşayacağız.
Fert başına büyüme daha da düşük kalacak. Bir ekonomide gelir artışını fert başına büyüme gösterir. Fert başına büyümenin düşük kalması, ekonomide tasarrufların ve servet birikimin düşük olması demektir. Aynı zamanda dış borlarımızı ödemek için önce gelir yaratmamız, sonra bu geliri dövize çevirmemiz gerekir.
3. Güven sorunu nedeni ile tasarruflarımız yurt dışına çıkıyor.
Büyük şirketler yatırımlarını yurt dışına taşıyor. Çin yurt dışında yatırım yapar ancak Türkiye döviz fazlası olmadığı ve pozisyon açığı olduğu için, sermaye ihraç edecek durumda değil. Yurt dışında yatırım döviz çıkışı demektir.
2024 yılında, portföy yatırımları için 9,5 milyar dolar, doğrudan yatırımlar için 6,6 milyar dolar ve net hata ve noksan kaleminden kaynağı belirsiz 12,7 milyar dolar çıktı.