Ekonomik gidişat alarm veriyor
DEİK (Dış ekonomik İlişkiler Kurulu) başkanı Olpak: "Piyasa güllük gülistanlık değil, sıkıntılar var'' diyor. Ve ilave ediyor; ''Firmalar, özellikle tekstilciler ve ihracatçıların belli bir kısmını, mevcut ekonomik programın gidişatı içerisinde döviz-enflasyon makasının açılmasının rahatsızdırs''
2005 yılına kadar 15 sene İTO'da ekonomik kurulda görev yaptım. O zamanki başkanlar ekonomik sorunları not eder, basına ve bizzat başbakanlara piyasanın durumunu ve özel sektörün sorunlarını açıklarlardı.
2005 'te başkan Mehmet Yıldırımın görevi bitti. Sonrasında İTO ve diğer bütün odalar, kurumlar yönetimini Ak partinin adayları aldı ve hepsi Hükümetlerin taassubu altına girdi. Hiçbir başkan iktidarın istemediğini söyleyemedi.
Bugün odalar ve Deik gibi kurumlarda serzeniş varsa, demek ki sorunlar endişe verici boyutlara ulaştı.
Aslında, dezenflasyonist politikalarda toplam talebin kısılması ve bu yolla enflasyonun düşürülmesi normal bir politikadır. Enflasyonla mücadele de öncelikle MB gösterge faizini TÜFE'nin üstüne çıkarır. Reel faiz harcamanın maliyetinin artması demektir. Bu nedenle tüketim azalır, tasarruflar artar.
Türkiye'de gösterge faizi TÜFE'nin altında kaldı. TÜİK Ağustos ayı Finansal yatırım araçları reel getiri oranlarına Göre TL mevduatı ortalama olarak yüzde eksi 20,68 oranında reel kayıp getirdi. Faiz Kur makasından dolayı geçici olarak spekülatif gelir sağlayanları bu hesabın dışında tutmak gerekir.
O halde bugüne kadar reel faiz ya yok veya çok düşüktü. Toplam talepteki azalmanın nedeni gelir dağılımı aşırı bozulması ve halkın satın alma gücünün düşmesidir. Bu nedenle de bütün sektörlerde üretim daralıyor. (Aşağıdaki Tablo)
2023 -2024 TEMMUZ AYI YILLIK YÜZDE DEĞİŞME (2021100)
DEĞİŞME
SANAYİ ÜRETİM ENDEKSİ
-3,9
HİZMET ÜRETİM ENDEKSİ
-0,1
FİNANSAL HİZMETLER GÜVEN ENDEKSİ
-2,5
İMALAT SANAYİİ ÇALIŞANLARI
-0,1
2023 Temmuz ayı ile 2024 Temmuz ayı arasında geçen son bir yılda, reel sektör, hizmet sektörü ve finans sektörü üretiminde gerileme var. İkinci çeyrek GSYH oranında düşük büyüme yaşadık. Sektörlerde daralamaya bakarsak, GSYH'da büyüme oranı üçüncü ve dördüncü çeyrekte daha da düşecektir.
Daha önemlisi, reel sektör ve hizmet sektöründe daralma olursa, dönmeyen krediler artar ve bankalar da zora girer.