Millet İttifakı cephesinde anlamsız bir adaylık tartışması başladı sürüyor. Hem de siyaseten çok yakışıksız argümanlar öne sürülerek yapılıyor bu tartışma.. Anlaşılan o ki takvim yaklaştıkça ortam daha da sertleşecek... Herkes, aday olması halinde Erdoğan'ı geçebileceğini düşünüyor ve kendi propagandasını yapıyor.. Ama açık açık adaylıklarını ilan edecek cesarete de sahip değiller.. Hep bir denge bir hesapkitap peşinde potansiyel adaylar.. "Masa beni aday göstersin" derdindeler.. "İttifakın ortak adayı olayım" hesabındalar.. Oysa siyaset cesaret işidir de biraz.. Bakın Kemal Kılıçdaroğlu'na.. Masa onu aday gösterdi mi.. İttifakın ortak adayı olarak ilan edildi mi.. Değil.. Ama ne yaptı.. Çıktı kampanyasını başlattı.. Apaçık ve doğrudan cumhurbaşkanı adayı olarak projelerini açıklıyor, vaatlerini sıralıyor.. Hem de önüne arkasına bakmadan.. Mesela Saadet Partisi ne der diye düşünmeden "Cinsel yönelim yasayla dezavantaj olmaktan çıkarılacak" diyebiliyor.. Mesela İYİ Parti ne der diye düşünmeden HDP'yi ürkütmeyecek bir yol haritası çizebiliyor.. Her fırsatta "6'lı masa" ya da "ortaklarımız" diyor ama neticede henüz kendi ismi üzerinde ittifak edilmemiş olsa bile cumhurbaşkanı adaylığı için kampanyasını yapıyor.. Daha da dikkat çekici bir detayı hatırlatayım.. Erdoğan'a karşı alenen kampanya yürüten de tek isim aslında. Evet meral Akşener de sokak sokak gezip hükümete veryansın ediyor, esnafın derdini dinliyor falan ama açıkça ve üstüne basa basa da diyor ki; "ben aday değilim"... Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ın 2023 için gizliden gizliye hazırlık yaptıklarını herkes biliyor, konuşuyor.. Ama onlar da adaylıklarını ilan etmiş değiller.. Hatta açıkça sorduğunuz zaman reddediyorlar.. Yani şu durumda tek aday Kemal Kılıçdaroğlu.. Ve birlikte hareket ettiği çevrelerin etki ettiği medya Kılıçdaroğlu'nu aşağıya çekmek