Yeni yıl yeni hayaller, hedefler, yatırımlar demek. Zaman imkândır.
***Oysa zaman, Gazze'de çoktan öldürüldü. Biz 2026'ya girmek için geri sayım yaparken, soğuğun ve açlığın kol gezdiği Gazze'de anneler, çocuklarının nefes alabilmesi için dakikaları sayıyor.Bu yılın sonunda kendimize sormamız gereken en yakıcı soru şu olmalı: Neyi kutluyoruz ve nelerin hesabını yapıyoruzGazze'de bebekler açlıktan ölürken, biz hangi "yeni" ve "mutlu" yıldan bahsedebilirizGeride kalan yıldan takvim yaprakları düşerken Gazze'nin çocukları da toprağa düştü. Ajandalar kapanırken, Gazze'de toplu mezarlar açıldı. Dünya "normalleşmeleri" konuşurken Gazze yerle bir edildi.
Bu yılı havai fişeklerle uğurlamak, o çocukların ahını göklerden üzerimize düşürmez mi***Yıl bitiyor. Yeni yıl geldi. Ancak yeni yıl sadece takvimle, geri saymayla gelmez. Bu yıl artık bir taraf seçmeliyiz. 1 Ocak sabahı buluşulacak Galata köprüsü tam olarak "taraf olmanın" hattı olacak. Köprünün iki yakasından bir tarafta olmalıyız. "Ortası" yok! Bu bir siyasi gösteri değil. Bir irade beyanı. Duruşun ilanı.Neden mi Galata'da olmalıyız
Çünkü dünya, yılbaşı sarhoşluğunu üzerinden atmaya çalışırken, ayık olduğumuzu, uyanık olduğumuzu ve nöbette olduğumuzu haykırmalıyız.Kime mi
Bize! Önce kendimize. Sonra bu ülkeye. Sonra da hâlâ "tarafsızlık" diye bir sığınağın olduğunu zanneden herkese. Çünkü mesele sadece Gazze değil. Gazze, sonuçlardan biri. En dirisi! Ama sonuncusu değil.***İsrail'in aylardır sürdürdüğü katliam artık yalnızca Filistin meselesi olmaktan çıktı. Bugün Batı'da, Amerikan düşünce kuruluşlarında ve İsrail kamuoyunda; yeni çatışma alanlarının, yeni savaşların adı konuşulurken, tehdit başlıkları sıralanırken "asıl hedefin" Türkiye olduğu yüksek sesle de dile getiriliyor. Bu, bir komplo değil. Açık açık yazılan, çizilen, tartışılan senaryolar...Böyle bir tabloda evde oturmak, susmak, kulakları tıkamak ve "bizi ilgilendirmez" rahatlığına sığınmak en baştan yenilmektir. Zihnen teslim olmaktır.Net olmak zorundayız. Yarım cümlelerle konuşamayız.
4