Ne yapalım, Milli Takım'ı desteklemeyelim mi

Tabii ki destekleyeceğiz. 'Bu da nerede çıktı' diyenler için şöyle bir özet geçeyim:Sosyal medyada iki gündür, Amerikalı yemek zinciri McDonald's firmasının Futbol Milli Takımları ve A Milli Kadın Voleybol Takımı'nın resmi sponsoru olması konuşuluyor.En azından; gündemi ve odağı Gazze olan, Gazze'de soykırım yaşandığının bilincinde ve İsrail'in tüm bu vahşete kimlerin desteği ile imza attığının idrakinde olanlar konuşuyor McDonald's ve TFF işbirliğini.Ancak tartıştığımız ve kıyasıya eleştirilen o anlaşma yeni değil. McDonald's 2020 yılından beri milli takımların ana sponsoru ve sözleşme 2023'ün haziran ayında, 4 yıl daha uzatıldı. Yani McDonald's ismi ve markası 2026 yılına kadar Türk milli futbol ve voleybol takımlarıyla anılacak.Haliyle sosyal medyada dolaşan, anlaşma an'ı fotoğrafları yeni değil. TFF'nin sitesinde de yer alan 12 Haziran 2023 tarihli sponsorluk tanıtım toplantısının fotoğrafları onlar. Yeni olan ise McDonalds'ın bir süredir çeşitli mecralarda ve daha çok alış-veriş merkezlerinin güzergahlarındaki alanlarda gözlerimize ve sinirlerimize dokunan milli takımlı reklam afişleri.O afişleri, reklamları görenler de haliyle "bu ne yaman çelişki" diyorlar. İsrail, Gazze'de soykırım yapıyor. McDonald's İsrail'li askerlere ücretsiz yemek taşıyor ve bununla övünüyor. Türk milli takımları ise bir yönüyle soykırım sponsorluğu yapan markayla ay yıldızlı forma altından iş birliğine gidiyor.Gazze'yi, soykırımı, çocukları Açlıktan, soğuktan ölmeleri. Çağdaş ve modern Batı'nın barbarlığını Gel de şimdi tüm bunları anlamlandırmaya çalışan bir gence izah et. Vahşetin sponsorları gerçeğiyle yüzleşen, potansiyel hızlı tüketicilere ne söyleyebiliriz ki Bence pek mümkün değil. Çünkü McDonald's, tüm dünyada çok iyi "ikili oyun" sergiliyor. İsrail'de soykırımcı askerlere yemek yapıyor, Türkiye'de ise Gazze'ye yardım yapacağını açıklıyor. Ortaya çıkan tezatlığı da her şubenin, McDonalds'ın onayı olmadan bağımsız şekilde kendi kararlarını alabilme özgürlüğü olduğunu söyleyerek açıklamaya çalışıyor. Ben kesinlikle ikna olmadım. McDonald's gibi küreselleşme kavramıyla özdeşleşen bir markanın; herhangi bir şubesinin, bırakalım işgali ve soykırımı, kafasına göre politik bir meseleden yana taraf olması akla, mantığa ve para piyasası koşullarına, kurallarına aykırı. Soykırımcı askerlere yemek taşımak ve bununla övünmek, boy boy paylaşımlar yapmak McDonald's markasına yazar tabii. Eğer marka samimi olsaydı; Gazze'de binlerce sivil az önce hamburgerlerini yiyen İsrailli askerler tarafından öldürülürken, o menüleri taşıyan şubeleri kapatır; "Bırakın McDonald's adını, insanlığın görüp görebileceği en büyük vahşete sarımsaklı mayonez sosumuzun dahi bulaşmasını kesinlikle kabul etmeyiz" açıklamasını yayınlardı. Demediler. Diyemediler. Günlerce, aylarca soykırımdan yana tarafsız olma tarafını seçtiler. Şimdi ise kıvranıyorlar. Çünkü boykot sürdürülebilir bir kültüre dönüştü. Cirolar sarsıldı. Sürekli müşteri halkasında kopukluklar oluşmaya başladı. McDonald's CEO'su Chris Kempczinski boykottan etkilendiklerini, zarar ettiklerini duyurdu. Şirket son olarak, "her türlü şiddetten nefret ediyoruz" açıklamasını yaptı. Dikkat ediyorsunuz, kıvranıyorlar fakat İsrail'den yana taviz de vermiyorlar. "Miş" gibi yaparak ve hümanist mesajlarla durumu kotarmaya çalışıyorlar. İsrail'e açıkça tavır alamayacakları kadar İsrailli olduklarını daha nasıl ilan edebilirler kiGelelim Türkiye'de dolaşımda olan