Kültürel eziklik: Yenemiyorsan boykot et!
Önce şöyle bir Tweet atıldı: "Tasarım dünyası için de bir boykot listesi gerekli mi Yeni Şafak ile göbekten bağlı Arkitekt'i takipten çıkmak için bir hatırlatma ile başlayalım."
Bunu yazan, Amerika'da yaşayan Hayrettin Güç isimli bir şehir tasarımcısıydı.
Buna paralel olarak Instagram'da da şöyle bir paylaşım yapıldı: "Özellikle mimar meslektaşlarım ve diğer takipçiler boykotu her alana yayalım, takipten çıkalım, çıkmayanları uyaralım. Arkitektcom seri bir şekilde boykot."
Bunu yazan da İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin İBB Miras şirketinde proje müdürlüğü görevini yürüten Merve Gedik'ti.
Benzer bir çağrı Ekşi Sözlük'ten de yapıldı: "Albayrak medya grubuna ait olduğunu yeni öğrendiğim yayın kuruluşu. Instagram hesapları mimar veya mimar adayları arasında çok popülerdir. Boykot listesine eklenmesini rica ediyorum."
"Arkitekt ne alaka" diyenler olacaktır Aslında çok alakası var. Boykot listelerine sokmak isteyenleri anlayabiliyorum aslında. Çünkü ellerinden başka bir şey gelmiyor. Bakın ironi falan yapmıyorum. Çaresizlikleri bu raddeye vardı. Arkitekt'i kısa sürede; tasarım, mimarlık ve sanat alanındaki yayıncılığı ile zirveye çıkaranlar mütevazılıklarından milim taviz vermiyorlar o ayrı mesele. Çünkü fazlasıyla profesyoneller.
Ne mi yaptı Arkitekt Mimarlık alanında yayın yapan medyalardan biri olmak amacıyla beş yıl önce çıktıkları yolda kısa sürede zirveye oturdular. Kaliteli içerikleri çok sevildi. Özellikle de mimarlık öğrencileri bilgilendirici paylaşımlarını çok tuttu. Haliyle sanat ve mimar camiasında ses getirdi. Kısa sürede ortaya konan kalite ve gelişimden rahatsız olanlar oldu. Zaman zaman yazdılar. Röportaj veren mimarları, hocaları fişlediler. Ancak Arkitekt mecrasında, sıfır politik içeriklerle büyümeye devam etti. Bu arada Arkitekt ekibinin işine ne denli odaklandığını, siyasi bir kalkışmanın odağında anılmamak için de hedef gösterenlere karşı sessizce içerik üretmeye devam ettiklerinden anlayabiliriz. Şu da var: Arkitekt'i seküler camiada destekleyen, ilgiyle takip eden ve hakkını teslim eden binlerce takipçisi var.
Sadece Arkitekt değil grubumuzun bir diğer markalarından KETEBE de benzer paylaşımlarla el altından ideolojik boykot listelerine sokulmak isteniyor. Çünkü Ketebe de "bağzı" rakiplerine geri kalmışlık nöbetleri geçirtiyor. Şu ay itibari ile edebiyattan sosyolojiye, felsefeden bilime, sanattan modern kurgulara kadar neredeyse her alanda yayıncılık yapan ve birkaç yılda 1500 kitaba erişmiş. Maharet sadece kitap basmak değil. Ketebe Türkiye'de kitap yayıncılığında oyunu yeniden kuruyor. Kendi ekosistemini inşa ediyor.
Çok ciddi bir insan kaynağı var. Her alanın uzmanlarıyla çalışıyor. Entelektüellerden oluşan geniş bir yayın kurulu ve yayın hafızası var. Birilerinin at oynattığı kültür yayıncılığı meydanına kendi atıyla giren bir yayınevinden bahsediyoruz. Okurları biliyorlar, Ketebe'yi anlatmaya gerek yok.