İki soru: Neredesin, vazgeçebilecek misin

Tam da Elon Musk'un en güncel oyuncağı Grok'un memleketin gündemini küfür-kıyamet sabote ettiği şu günlerde aldığım bir telefon ile heyecanlandım. Yeni bir sosyal medya platformunun emekleme anlarına şahitlik etmem istenmişti.

Açıkçası kısa süreli bir tereddüt yaşadım. X hesabımı kapatalı 16 ay oldu. Anlık paylaşım günlerine dönmeye niyetim yoktu. Nedenlerimi, haklı gerekçelerimi daha önce yazmıştım; taşındığım konfor alanından memnunum.

Bu arada dört haftadır cumartesi-pazar yollardayım, 12 şehre gittim. AK Parti'nin Teşkilat Akademisi eğitim programında Siyasal İletişim ve Sosyal Medya dersini anlatıyorum. Çok çarpıcı veriler var. Türkiye, 14-64 yaş nüfusu baz alan araştırmalara göre sosyal medya ve internet kullanım süresinde kişi başına 6 saat 49 dakika ile öne çıkıyor. Instagram'ın Türkiye'deki kullanıcı sayısı 60 milyonu geçti. TikTok, katlanarak ilgi görüyor ve yakında 50 milyon Türk kullanıcıya erişecek. WhatsApp artık bir hayat rutinine dönüştü.

Eğitimlerde AK Parti'nin il teşkilatlarına şu üç soruyu yöneltiyorum. Yanıtlar ise hep aynı, kelimesi bile değişmiyor:

1- Sabahları uyanır uyanmaz ne yapıyorsunuz

Ortak cevap şu: "Telefonu elimize alıyoruz!"

2- Sabah buraya gelmek için evden çıktınız ve bir süre sonra fark ettiniz ki telefonunuzu almayı unutmuşsunuz, ne yaparsınız

Hep bir ağızdan gelen yanıt şöyle: "Geri döneriz."

Hiç sekmedi. "Telefonu almıyoruz" diyenler tek tük var. Ancak "unutursam dönmem" diyen yok. Son soruda muziplik yapıyorum.

3- "Cüzdanınızı unutursanız ne yaparsınız"

Bu kez "dönmeyiz" diyorlar.

Eminim sizler de benzer yanıtlar verirdiniz. Kabul edelim, hatta kendimize itirafımız olsun; telefonlar artık vücudumuza sonradan eklenmiş birer organ gibi. Bunu son 20 yılda edindik. Kolumuz, bacağımız gibi oldu. İnsan kolunu unutur mu Telefonlar da işte böyle…

Halimiz bu. Gündelik yaşamımızı şekillendiren ve artık bizleri yöneten platformlar olmadan nefes alamayacak hale geldik. Acı ama gerçek. Üstelik, sosyal medya şirketleri bizlerin bu mutlak bağlılıklarından aldıkları güçle, dünyanın otoriteleri haline geldiler. Kabul etsek de etmesek de devletlerin üzerindeler.

Halimiz ortada, teslimiyetin farkındayız ve "en azından yerli bir sosyal medya platformu olsaydı" serzenişinde bulunuyoruz.

Eğitimlerde en çok muhatap olduğum karşı soru da bu zaten: "İHA/SİHA yaptık, araba yaptık, uçak yaptık, gemi yaptık ama şu sosyal medyada bir türlü atılım gerçekleştiremedik. Neden birileri kafa yormuyor ya da yapılanlar niçin talep görmüyor"

Bu soruya Samsun'da şöyle bir yanıt vermiştim: "Bu saydıklarınızı yapan akıl ve vizyonu ortaya koyan irade emin olun sosyal medyayı da yapacak. Bu bir ekosistem inşası. SİHA'yı ve otonom aracı yapıysak bu teknolojik hamleden telefon ve sosyal medya platformu da çıkacaktır. Eli kulağındadır."

Tabii burada bir de eleştirim var. Çeşitli denemeler oldu. Lakin dijital dünyada WhatsApp ve X'in kötü kopyalarının, son kullanıcıya hitap etmeyen, cezbetmeyen platformların yeri yok. Sadece yapılmış olmakla ve kısıtlı kullanıcı ile kalıyorlar.

Peki mevcutların arasından sıyrılacak farklı bir mecra mümkün mü

X varken Bluesky tuttuysa, Threads kısa sürede milyar kullanıcıya eriştiyse Telegram, WhatsApp'a meydan okuyacak seviyede karşılık bulduysa Türkiye'den de "Next Sosyal" yeni nesil sosyal medya platformu olarak büyüyebilir.