Haçlı seferlerine karşı İslam ülkeleri ordusu

Yirminci asrın insanları olarak şahitlik ettiğimiz Sırpların Bosna katliamı kesinlikle bir 'Haçlı Seferi'ydi. Modern Batı'nın, Sırplar üzerinden gerçekleştirdiği soykırım ise Srebrenitsa'da yaşandı. Avrupa'nın ortasındaki Boşnak Müslümanlar katledilirken Batılı devletler işlenen vahşeti izleyerek, ellerinde güç ve irade olmasına rağmen Sırpları durdurmayarak, hatta müsamaha göstererek taraf oldular. Eğer taraf olmasalardı, Sırpların, 5 Nisan 1992'den 29 Şubat 1996'ya kadar 1.425 gün boyunca süren Saraybosna kuşatmasını izlemezlerdi. İzlediler, çünkü katledilenler Müslümandı. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupa'daki en büyük katliamların yaşandığı Bosna Savaşında büyük çoğunluğu sivil 300 binden fazla insan öldürüldü. Ne zaman ki Boşnaklar, ağır silahlarla donatılmış ve her daim gözetilen Sırplara karşı önemli zaferler kazanmaya başladı, Batılı devletler hemen devreye girdi. Müzakereler başladı ve savaş durduruldu. Halkına önderlik eden ve savaşın ortasında titizlikle koruduğu adaleti ve Müslüman duruşuyla dünyaya "medeniyet dersleri" veren merhum Aliya İzzetbegoviç, Batı'da aslında bir medeniyet olmadığını şöyle özetlemişti: "Ben Avrupa'ya giderken başım önümde eğik gitmiyorum. Çünkü çocuk, kadın ve ihtiyar öldürmedik. Çünkü hiçbir kutsal yere saldırmadık. Oysa onlar bunların tamamını yaptılar. Hem de Batı'nın gözü önünde; Batı medeniyeti adına."Merhum Aliya'nın şu tarihi uyarısı ise içinde bulunduğumuz günlerde daha büyük bir anlam kazandı: "Ne yaparsanız yapın soykırımı unutmayın. Çünküunutulansoykırımtekrarlanır."Unuttuk, hesabını soramadık ve Batılı ülkelerin arkasında olduğu soykırım Gazze'de tekrarlanıyor. İsrail'in 17 yıldır abluka altına aldığı Gazze'yi, içindeki 2 milyondan fazla insanla tamamen yok etme düşüncesi ve saldırıları tekrarlanan soykırımdır. Gazze soykırımı İsrail için işgaldir, Filistin halkının topraklarını tamamen gasp etmektir. ABD ve Avrupa devletleri içinse "din savaşı"dır. Batı medeniyeti hedefinde Müslüman halkların olduğu her işgal, savaş ve ablukayı fiilen ya desteklemiştir ya da "tarafsız kalma" siyasetiyle oluk oluk akan kana göz yummuştur. Katolik Hırvatlar ile Ortodoks Sırpların, Müslüman Boşnak halkını yok etme motivasyonunun altında