Bu yazıda filoyla ilgili üç hususun altını çizeceğim:
1- Filoya katılmak isteyen yüzlerce kişiden mesaj aldım. Telefonla ulaşanlar oldu. Açıkça ifade edeyim: "Ben de gelmek istiyorum, ne yapabilirim" sorusunu havada bırakmanın üzüntüsünü yaşıyorum. Çok yakın arkadaşlarımın, dostlarımın seslerindeki kırgınlığı, yüzlerindeki hayal kırıklığının muhatabı olmak çok zor. Filoda bir dahlim ya da rolüm yok. Bir gazeteci olarak katılıyorum. Fakat Küresel Sumud Filosu'nun Türkiye delegasyonunun da listeleri hazırlarken ne kadar zorlandıklarına şahidim. Kontenjan kısıtlı, fazladan bir kişiyi yazamıyorlar. Neden mi Hareket kabiliyeti yüksek fakat yolcu kapasitesi sınırlı olan küçük tekne ve yatlarla denize açılınacak. Mürettebat faktörünü hesaba katarsak gemilerde 10-12 aktivist olacak.
YOLCULAR NEYE GÖRE SEÇİLİYOR2- Katılımcıların hangi kriterlere göre belirlendiği sorusunu da çok fazla aldım. Delegasyonu en fazla yoran meselelerden biri de bu. Kimi neye göre seçiyorlar Burada aradan çekileceğim ve yanıtı Küresel Gazze Hareketi'nin Türkiye Delegasyon Koordinatörü Dr. Hüseyin Durmaz verecek: "Katılımcıların seçilme kriteri tamamen Global Sumud misyonuna uygun bir şekilde çerçevelenmiştir. Misyon ise Gazze'deki ablukayı kırmak olduğu için en muhtemel senaryolar hesaplanarak bunun üzerinden bir katılımcı seçimine gidildi. Kimse kayrılmadığı gibi Türkiye komitesi, Türkiye Delegasyonu Koordinatörü olarak benim de gemilerde görev almamı uygun görmediler. Bu noktada katılımcı seçilirken hiç kimseye ayrıcalık tanınmamıştır, tamamen Gazze'deki ablukayı kırma hedefine dönük, başvurular üzerinden seçimler yapıldı."
Buraya ben de bir ekleme yapayım. Kahire'deki yürüyüş girişimimizde, Mısır medyasında aleyhimizde çıkan haberler analiz edildiğinde, İsrail'in çok profesyonelce bir algı operasyonu yaptığını görmüştük. Aktivistleri, bozguncu, provokatör ve Türkiye'den Mısır'ı karıştırmak için gelenler olarak tanımlamışlardı. İngilizce servis edilen haberlerde, Gazze yürüyüşü için Kahire'ye gelen aktivistleri Batılı ülkelerden uzaklaştırarak Türkiye başta olmak üzere bazı Müslüman ülkelere yıkma girişimi kriminal bir çalışmaydı. İsrail, benzer senaryoyu filo için de yazmak isteyecektir. Bunun önüne geçmek için de 50'den fazla ülkeden katılımcıyı ön plana çıkarmak gerekiyor. Türkiye'den katılımcılar olarak Avrupalı, vicdan sahibi insanların ön planda olduğu bir çalışmanın parçasıyız.
LİSTE BELLİ AMA İLAN EDİLMİYOR3- Türkiye'den kimler olduğu da merak konusu. Filodaki gemi sayısı arttığı için Türkiye'den katılımcıların da 50'nin üzerine çıktığını biliyorum. Ben gazeteci olarak filoda olacağım. Bildiğim, iki önemli gazeteci daha gemilerde olacak. Kendileri ilan etmedikleri için isimlerini burada yazmıyorum. Ayrıca sivil toplum çalışmalarında öne çıkan bazı kıymetli isimlerin olduğunun bilgisini aldım. Gizli saklı bir durum yok ancak şimdilik güvenlik nedeniyle ilan etmeme önlemi alınıyor. Delegasyonun bu kararını ben de destekliyorum. Önceki yazıda da ifade etmiştim: İsrail, filodaki gemileri kullanacak kaptanlara engelleme girişimlerinde bulundu.