Günün notlarını toparlamışyatmaya hazırlanıyordum ki, Filo'nun ana gemisi,Portekiz bayraklıFamily Boat'a Tunus'ta demirlediği limanda bombalı saldırıdüzenlendiği bilgisi geldi. Hemen kaldığımız evinüst katınaçıkıp, kafilemizdeki arkadaşları bilgilendirdim. Şükürler olsun, can kaybıve yaralanma yoktu. Bu arada hem Türkiye hem de Avrupa delegasyonlarıile temas kurup detaylarıedindim. Tunus'tan anlık haber akışımız ise sabah dörde kadar sürdü.İspanya'dan gelen kafilede bulunanŞuayb Ordu ile yazıştık.İyi olduklarınıve geminin deçok ağır bir hasar almadığını söyledi.Şuaybşunu da ekledi:"Filo'nun ciddiyeti bu saldırıile daha da kavranacak."
Yaşar Yavuz ağabey ile yaptığımız ilk değerlendirme de bu yöndeydi.Tüm işaretler, Filo'nun ilerleyişini engellemek isteyenİsrail'in bir sabotajını gösteriyordu. Amacıtüm aktivistleri panikletmek ve tekneler Avrupa sularında buluşmadan hemenönce vazgeçirmekti.
"YOLUMUZDAN DÖNMEYECEĞİZ"
Türkiye'den gelen kafiledekiler adına böyle bir düşünceye bir an bile kapılmadığımızıifade etmek isterim. Birazdan hepimizi kuşatan büyük bir duruşu da aktaracağım. Fakatöncesinde sizlereçoğunluğu Avrupalıolan Filo gönüllülerinin ilk tepkilerini aktarmak istiyorum. Anlık yazıştığımız bir platform var. Saldırıhaberini alan herkesin ilk tepkisi"Biz Gazze yolundan dönmeyeceğiz ve gemilerimize bir anönce binmek istiyoruz" şeklindeydi.İsrail'in, aramızda panik oluşturmak istediği ve bizlerin korkarak bu yoldan döneceğimizi sandığıgörüşünde hem fikirdik. Daha net duruşu ise Tunus'taki aktivistler gösterdiler.Saldırıya uğrayan gemideki isimler, tek tek kamera karşısına geçerek Filo'nun"Kararlılık"olan adının vücut bulmuşhalini ortaya koydular.
İTALYAN ESNAF RESTORANINI AÇIP YEMEK YAPTIRDI
Sabah ise Sicilya'daki limanda hummalıbirçalışma vardı. Gemilere son yüklemeler yapılacaktı. Uyandığımızda bu kararlılık bir kez daha sahaya yansımıştı. Hem kalan eğitimler yapıldıhem de büyük bir dayanışmayla yüklemeler yapıldı. Tunus'taki saldırıise gündem edilmedi. Normalde yardım etmek için geleceklerin bir listesi vardıancak adınıyazdırmayançok sayıda aktivist soluğu limanda almıştı. Herkesin motivasyonuçok yüksek ve moraller yerindeydi. Karınca misali, herkes bir işin ucun tutarken limançevresindeki bir restoranın sahibi, bugün kapalıolmalarına rağmen mutfağınıaçtırıp aktivistler için pişirttiği yemeği gönderdi. Hep birlikte yemekler yenildi.
"BİR KİŞİEKSİLECEK OLMANIN HÜZNÜ…"
Tunus'taki tekne saldırısı üzerine daha keskin bir tavrıise kafilemizdeki doktorlardan Ergün Akpınar sergiledi. Hepimizi hem gururlandırdıhem de duygulandırdı. Tam 10 gündürİtalya'dayız. Hepimiz devam eden işlerimizi bırakarak geldik. Kimimiz izne ayrıldık kimimiz deücretsiz izneçıktık. Aralarında en rahat olan benim. Hem mesleğimi yapıyor hem de bu tarihi Gazze misyonunun bir parçasıolmanın onurunu yaşıyorum. Kafilemizdeki, Filo'nun sağlık ekibine dahil olan doktorlardan KBB ProfesörüHaşmet Yazıcıve Ortopedist Halil RıfatÇanakçı'nın izinleri sefer için yeterli. Doktor Ergün Bey ise yıllık izneçıkmışancak süresi kısıtlı. Eğer filo vaktinde kalkabilseydi hesaplamalarına göre dönüşüde rahat olacaktı. Ancak sarkmalar olunca, Ergün Bey'in sefere devam etmesi içinücretsiz izneçıkmasıgerekecek. Bu da aile hekimliği sözleşmesinin iptal edilmesi anlamına geliyor. Böyle bir durumun kendi yaşantısına etki edecekçok sayıda sonucu olacağıiçin diğer doktorlarımızüçgündür kendisine geri dönmesi için baskı yapıyorlardı.Önceki gün dönüştakvimimizin ekim ayının ortalarına sarkacağı ön görüsünden haberimiz olunca Doktor Ergün Bey'e baskıyıartırdılar, Filo'ya katılmamasıiçinyoğun birşekildeısrar ettiler. Bizleri de bilgilendirerek,hepimizin ortak kararıve Filo'da yeterli sağlık ekibi olmasınıda gözönünde bulundurarakErgün Hoca'yıikna ettik. Biletini kesmek de bana düştü. Ben bu yazıyınoktalarken dönüşiçin havaalanında olacak veKatanya'danİstanbul'a uçacaktı.Biz baskıyaptık ama moralimiz bozuktu. Son akşamın yemeklerini de kendisi yaptı. Patates pişirdi bize. Dokuz kişiçok kısa sürede 40 yıllık dostlar gibi kaynaştık.Şimdi bir kişi eksilecektik.
"VE O BİLET YANIYOR"
Bu arada dün bir kez daha ev değiştirdik ve ilk yerleştiğimiz daireye döndük. Planlamamızıda Ergün Hoca'nın olmayacağı üzerine yaptık. Sabah, masada gece yapılan saldırıyıkonuşurken Doktor Ergün Bey yanıma geldi ve"Ben vazgeçtim. Artık gidemem. Bu saldırıhiçbirimizi yolundan döndürmemeli. Biletimi iptal etmeni istiyorum"dedi. Kendimi en güçlühissettiğim anlardan biriydi. Haşmet Bey de Halil Bey de gözleri dolarak bileti yakmama onay verdiler. Uçuşunu büyük bir gururla iptal ettim ve kendisine dönerek"Peki döndükten sonrası"dedim, hiç düşünmeden şunlarısöyledi:"Bütün riskleri göze alıyorum. Allah beni Gazze'ye gitmek için denize açılacak Filo'nunbir parçasıolmaklaşereflendirdi. Diğer işleri sonra yoluna koyarız. O,bizim rızkımıza kefildir. Hiçbir endişemiz yok ve olamaz da."