Filo günlükleri: İki etkili 'silahımız' var

Filoyla ilgili merak edilen bir soruyu yanıtlayarak başlayayım. Barselona, Tunus, İtalya ve Yunanistan'dan kalkan gemiler Akdeniz açıklarında ne zaman buluşup, Gazze'ye doğru dümen kıracaklar

Cevap: Sumud Filosu'nu organize eden delegasyonun belirlediği bir takvim mevcut. Bu işliyor ancak bir ya da iki günlük gecikme yaşanacak. Barselona'dan kalkan tekneler bir gün sonra sert rüzgarlar nedeniyle geri dönmüştü. Ertesi gün yeniden açıldılar. Diğer limanlardaki gemi hazırlıkları ise büyük oranda tamamlandı. İnsani yardım malzemeleri yüklendi. Kaptanlar ve mürettebat belirlendi. Şu günlerde de bizlerin hangi gemilerde olacağımız netlik kazanacak. Delegasyon her tekneyi titizlikle hazırlıyor. Gönüllüler belli bir sistematikle gemilere yerleştirilecek. Aramızda kayda değer sayıda doktor ve sağlık ekibi var. Hukukçular ve farklı meslek dallarından, seyrüseferde işleri kolaylaştıracak profesyoneller de gemilerde olacak. Gazze yolculuğunun belgeselini çekecek yönetmenler, hikayesini yazacak yazarlar ve dünya kamuoyuna anlık haberler geçecek gazeteciler tarihe not düşecekler. Gemilerdeki gönüllülerin millet dağılımı da belirlenirken çeşitlilik gözetilecek. Örneğin Türkiye'den gelenler olarak hepimiz aynı gemide olmayacağız. Bu, hem güvenlik tedbiri hem de değişik milletlerden insanların Gazze için aynı gemide buluşması olacak.

Şuna da dikkat çekeyim: Çok sayıda ülkeden gelen insanları filonun parçası yapmak ve sorumlulukları kafalarda soru işaretleri kalmayacak düzeyde anlatmak için zamana da ihtiyaç var. "Gemiler geldi hadi bindik gidiyoruz" gibi bir durum asla söz konusu değil. Gönüllülere sefer boyunca çok fazla iş düşüyor. İşte bu nedenle, Sicilya'da üç gündür çok yoğun bir eğitimden geçiyoruz. Hem teorik hem de uygulamaların yapıldığı derslere giriyoruz. Saatlerce sürüyor. Daha önce de vurguladığım gibi güvenliğe üst seviyede önem veriliyor. Telefonlarımız toplanıyor ve uçak moduna alınıyor. Ders salonunda çekim yapmak kesinlikle yasak.

Dünkü eğitim bir hayli yoğundu. Hem psikolojik testlere tabi tutulduk hem de fiziksel reaksiyonlarımızı görmüş olduk. Nelerle karşılaşabileceğimize dair uygulamalara tabi tutulduk. Deniz üzerinde günlerce sürecek yaşamın güçlüklerini öğrendik. "Gemi" derken, bir kez daha altını çizeyim: Bineceğimiz deniz taşıtları küçük tekneler olacak. Suya yakın gideceğiz ve dalgalardan fazlasıyla etkileneceğiz. Koşulları bilerek ve deneyimli denizcilerin önerilerini kulaklarımıza küpe yaparak yola koyulacağız.

Bana hem yayınlarda hem de sosyal medyadan, hangi senaryoların gündemde olduğu da soruluyor. Bu arada İsrail'den servis edilen ve Türk medyasında da çıkan bazı tedirgin edici haberleri bizler de okuyoruz. Ama gündemimize almıyoruz. İsrail Mavi Marmara'dan beri Gazze'ye gitmek isteyen gemileri alıkoydu, yolcularını tutukladı. Bunları da konuşuyoruz. Çok fazla detay vermeyeceğim ancak olabilecek ne varsa üzerinde duruluyor. Hukuki haklarımızı satır satır öğreniyoruz. Tek bir amaç var: Filoyu Gazze sınırlarına ulaştırmak.

EN GÜÇLÜ SİLAHIMIZ: ŞİDDETSİZLİK

Global Sumud Filosu tamamen sivillerden oluşan, barışçıl aktivistlerin yer aldığı bir sefere çıkıyor. Amacımız Gazze ablukasını kırmak. İsrail'in filoyu durdurmaya çalışacağı da bir gerçek. Peki bu durumda ne olacak Eğitimde şöyle bir tanım yapıldı: "Bizler siviliz. Ancak elimizde iki etkili silah var. Biri medya diğeri de şiddetsizlik. Onlarda (İsrail) bunlardan birisi yok. İsrail'in elinde, arkasında medya gücü var ancak şiddetsizlik başvurdukları bir yöntem değil."