Filo Günlükleri 21: Roma'dan Üsküdar'a "Gazzece" haykırmak

Deniz üzerindeki üçüncü günü de geride bırakıyoruz. Bedenlerimizin dalgaların ritmine tam olarak ayak uydurması iki günümüzü aldı, ama bu fiziksel adaptasyon süreci, aslında çok daha derin bir anlama kavuştu: Bu yolda en zorlu aşamalardan birini, kendimizle olan o ilk imtihanı atlatmanın rahatlığı var şimdi üzerimizde. Dolayısıyla bu intibak hali, bizim için sadece fiziksel bir alışma değil, zihinsel bir eşiği de aştığımızın ve artık "çoğu gitti" diyebileceğimizin bir işareti. Filo'nun ilk durağı olan Girit'e öğleden sonra varmamız öngörülüyor. Sabahları güverteye çıkınca uçsuz bucaksız deryayı seyre koyuluyorum; dört yanımız masmavi deniz. Üzerinde olduğum yelkenli ise bu deryada bir damla… İşte biz, bir avuç insan, bir dünya adına damlaya damlaya ilerliyoruz Gazze'ye.

Teknemizin güvertesinden, rüzgârın ve dalgaların uğultusu arasında, görüntülüaramayla Roma'nın tarihi Piazza Sempione meydanında toplanan kalabalığa seslendim.

Bu damlaların sesinin okyanusları aştığının en güzel kanıtı ise önceki akşam Akdeniz'in ortasından Roma'nın kalbine kurduğumuz o gönül köprüsüydü. Teknemizin güvertesinden, rüzgârın ve dalgaların uğultusu arasında, görüntülü aramayla Roma'nın tarihi Piazza Sempione meydanında toplanan kalabalığa seslenmem istenmişti. İtalyanca bilmesem de bir gazeteci ve aktivist olarak "Gazzece" konuşabilirdim; yani zulme uğrayanın diliyle, vicdanın evrensel diliyle... Filistin'e Destek Komitesi ile Roma Antisiyonist Komitesi'nin ortaklaşa tertiplediği bu buluşmaya bağlanmadan önce, Sumud Filosu Türkiye Delegasyonu Koordinatörümüz Yunus Emre Aydınbaş Hocamızın desteği ile titiz bir konuşma metni hazırladık. Bu metin daha sonra İtalyancaya çevrilerek meydandakilere okundu ve ardından benden talep edildi. Öğrendim ki, sonraki akşam yapılan 4 toplantıda da benim adımla kalabalıklara okunmuş.

Gazze yolundaki teknemizden; Roma'nın kalbinde Gazze halkı için toplanan duyarlı, vicdanlı insanlara gönderdiğimiz mesajın ruhu şuydu:

"Sevgili dostlar, saygıdeğer Roma halkı... Bu meydanı dolduran vicdana, bu şehri yüzyıllardır ayakta tutan adalet duygusuna selam olsun. Ben Türkiye'den bir gazeteci ve Global Sumud Filosu'nda bir yolcuyum. Burada, insanlığın ortak sesinin parçası olarak konuşuyorum. Çünkü bugün konumuz yaşam hakkıdır, insan onurudur, çocukların gülüşüdür.

Bizim yolculuğumuz, şiddetsizliğin yolculuğudur. Taşıdığımız, yalnızca ilaç ya da gıda değil; dünyaya 'Birlikte yaşamak hâlâ mümkün' diyen bir umuttur. Buradan açık bir çağrıda bulunuyoruz: Derhal ve koşulsuz ateşkes! Tüm sivillerin korunması ve insani yardıma engelsiz erişim.

Roma'dan yükselen bu ses, bu yüzyılın vicdanına sesleniyor. Akdeniz, ayrılıklar denizi değil; karşı kıyıların birbirini anladığı bir ortak kader alanıdır. Flotilla yolculuğu bize şunu öğretti: Bir tekne dolusu insan, karanlık bir gecede, tek bir mum ışığına odaklanarak yol alabilir. O mum bazen bir doktorun çantasındaki ilaçtır, bazen bir muhabirin kamerasındaki hakikattir. Ve bazen, sizin gibi, binlerce kalbin eşzamanlı çarpışıdır.

Biz vazgeçmeyeceğiz. Siz de vazgeçmeyin. Gazzeli çocuklar, yalnız değilsiniz.

Biz, o gözyaşını silene kadar, birlikte yürümeye devam edeceğiz."

Üsküdar'daki Sumud nöbetçilerine de iki akşamönce olduğu gibi görüntülübağlanarak kısa bir konuşma yaptım ve edilen dualarıyüklendim.

Konuşmam bittiğinde, teknenin güvertesindeki derin sessizliği sadece rüzgârın ve dalgaların sesi bozuyordu. Akdeniz'in ortasındaki bu küçük teknenin yankısının ne kadar uzağa ulaştığını hissettiğim o anlarda anladım ki, Roma'dan yükselen bu ses tekil bir haykırış değildi.

Nitekim bu yankının bir diğer güçlü örneği de önceki akşam İstanbul'da, Doğu Roma'yı Fatih'in fethine dek yıllarca seyreden Üsküdar'da başlayan Sumud nöbetiydi.

Open Refah ve Filistin İnsiyatifi öncülüğünde başlatılan nöbet, bizim kara gücümüze güç katacak. Buraya da iki akşam önce olduğu gibi görüntülü bağlanarak kısa bir konuşma yaptım ve edilen duaları yüklendim. İşte o an bir kez daha anladım ki, Roma'daki o meydan, Üsküdar'da başlayan Sumud Filosu nöbeti ve akabinde kılınan kunut namazları; bu filodaki her bir tekneye dünyanın dört bir yanından Gazze'ye tutulan birer fener vazifesi görüyordu. Biz, denizin ortasında yalnız değiliz; bizler, karadaki milyonlarca vicdanın denize uzanan koluyuz.