Elitlerin Tuzağı: Tasmalar kimin elinde

***

İMTİYAZLI MİSAFİRLERİN UTANÇ MÜZESİAmerika'da taşları yerinden oynatan ve tüm dünyanın anbean takip ettiği Jeffrey Epstein dosyasından söz ediyorum. Gayri meşru yaşam düzeni iflas etti etmesine ancak Epstein'in ölümüyle -ya da öldürülmesiyle- kapatılmak istenen dosya, aslındasistemin kendini kurtarma çabasıydı.Görülüyor ki mızrak çuvala sığmadı. Kurdukları o "şantaj adası" şimdilerde, bir tatil beldesi olmaktan çıkıp, "ev sahipleri" ile "imtiyazlı misafirlerin" sonunu hazırlayan birutanç müzesinedönüşüyor.ABD yargısının kamuoyuna sunduğu yüzlerce sayfalık yeni belgelere bakılırsa, tutanaklarda 150'yi aşkın isim; mağdur, tanık ya da fail olarak kayıtlara geçti. Ancak bu "şeffaflık" görüntüsünün arkasında bir"seçicilik"de var gibi.Önce, bu zamana dek ne olup bittiğine dair kısa bir özet geçeceğim: Kendini "finans danışmanı" olarak tanıtan Jeffrey Epstein, 2000'li yılların başından itibaren, nüfuzlu kişileri bir araya getirdiği adasında reşit olmayan kız çocuklarına yönelik cinsel istismar ve fuhuş ağı kurmakla suçlandı. 2008'de Florida'da açılan ilk dava, savcılıkla yapılan ve ABD hukuk tarihine kara bir leke olarak geçen tartışmalı anlaşmayla, sınırlı bir ceza ile kapatıldı. Epstein kısa sürede serbest kalırken,o savcı yıllar sonra ABD Çalışma Bakanı yapılarak ödüllendirildi.Epstein 2019'da New York'ta yeniden tutuklandığında ise onlarca mağdurun ifadesine dayanan ağır suçlamalarla yüzleşmesi bekleniyordu. Ancak 10 Ağustos 2019'da Manhattan'da tutulduğu hücresinde ölü bulundu. Resmi makamlar "intihar" dese de şüpheler dinmedi. Epstein'in ölümünün ardından soruşturma en yakın ortağı Ghislaine Maxwell'e yöneldi ve 2021'de 20 yıl hapse mahkûm edildi. Ortada yüzlerce mağdur ve ifade olmasına rağmen, Epstein'le bağlantılı önemli isimlere dokunulmadı ve dosya, yayımlanan belgelerdeki sansürler nedeniyle tartışmaların odağında kalmayı sürdürdü.

***

FUHUŞ ADASI MI İSTİHBARAT MERKEZİ MİGelelim şimdiye… Yayımlanan son fotoğraflardan sonra şu netleşti ki, bu dosya, bir sapkınlıktan çok,"bir yöntemi" işaret ediyor. Bu kadar sistematik, kıtalararası ve onlarca yıl süren bir ağın, biristihbarat aklı olmadan, sadece bir sapkının fantezisi olarak kurulması hayatın olağan akışına aykırı.Görülüyor ki, Epstein'in kurduğu düzen kaba bir zorbalıkla değil de "erişim" ve "ayrıcalık" sistematiğinde işlemiş. Ancak ayrıcalıklı olmanın bedelleri vardır. O adaya adım atan küresel düzenin elitleri, aslında iradelerini teslim edip geliyorlardı. Orayı, sadece sapkın arzuların tatmin edildiği bir tatil köyü olarak görmek safdillik olur. Orası, dünyanın en güçlü insanlarının"tasmalarının takıldığı" operasyon merkeziydi.

Düşünün… ABD başkanları, İngiliz Kraliyet Ailesi mensupları, Hollywood yıldızları veya milyar dolarlara hükmeden baronlar. Normalde attıkları her adım resmi ve özel güçler tarafından korunan bu insanlar, o adada en savunmasız, en ilkel ve en aşağılık halleriyle kayıt altına alındılar.

***

'BAL TUZAĞI'NDAN 'ELİTLERİN TUZAĞI'NAİstihbarat literatüründe, cinselliği kullanarak birini tuzağa düşürmek ve şantajla yönetmek anlamına gelen "Bal Tuzağı" kavramını çokça işitiyoruz. Ben de bundan yola çıkarak