Can havliyle bir kez daha!
Aileler, bugün üçüncü kez yürüyecekler. İlk buluşma 2022 yılında yapılmış ve hayli ses getirmişti. Hatırlatmakta yarar var, çok sayıda şarkıcı ve fenomen Saraçhane'deki 'Büyük Aile Yürüyüşü' yapılmasın diye eş zamanlı paylaşımlar yaparak, LGBT dayatmasına karşı çıkan herkesi "nefret söyleminde bulunmakla kriminalize etmeye kalkışmıştı. Bazı siyasetçiler de bu ajans üretimi söylemi "sahiplenerek", tüm çocuklar için harekete geçen aileleri yaftalamaya girişmişlerdi. Ancak sonuç vermedi. Hem ters etki yaptı hem de can havliyle sokağa çıkmanın, yani harekete geçmenin ne kadar doğru olduğunun "yankısıydı" duyduklarımız.Aileler, geçtiğimiz yıl aynı yerde bir kez daha buluştu. Yine Saraçhane'den Beyazıt'a sessizce yüründü. O gün Şehzadebaşı'nın önünden geçerken, uzun zamandır görmediğim okul arkadaşımla karşılaşmıştık. "Ne var ne yok" diye sorunca, koluma girerek "Baksana yine yürüyoruz. Lisedeyken başörtüsü eylemleri için okuldan kaçıyorduk. Bugün de çocuklar için akraba pikniğinden kaçtım. Değişen bir şey yok" demişti.Bu yollarda az slogan atmamıştık. O zamanlar da eleştiriliyorduk; "yürümekle olmaz" diyorlardı. Oysa yaptığımız en olaysız hak mücadelesiydi. Üzerinden kaç yıl geçti. İktidarla birlikte anlayış da değişti. Yasakçılar gitti engeller kalktı. Artık durmalı mıydık AK Parti'yi 22 yıldır iktidarda tutan halkın hâkim görüşü, Recep Tayyip Erdoğan'ın açık tavrı ve siyasi iradesine rağmen neden hâlâ yürüyordukBu sorununun yanıtı yürümekle yanıtlanamaz. Dahası, yürümek kadar "neden yürünmesi gerektiğini" anlatmak da gerekiyor.Eşcinselliğin bir yaşam biçimi ve norm olarak tüm insanlığa dikte edilmesi Türkiye'nin ötesinde çok büyük bir mesele. Ortada bir devlet yok, resmi kurum yok. Kişi hiç yok. Ancak öyle bir güce eriştiler ki, devletleri, siyasetçileri, kültür üreticilerini ve dünyaya nizam veren kuruluşları önce baskı, sona da kontrol altına almayı başardılar. En büyük silahları para. Her kapıyı açtılar. Satın alma yoluyla bilimi bu anlayışa teslim ettiler. Tıp alanına büyük yatırımlar yaptılar. Film, dizi ve reklam sektörünü tamamen kontrol altına aldılar. Peki kim bunlar "LGBT lobisi" diyoruz ama ifade etmeye yetmiyor. "Nerede bu lobi" diyorlar. "Orada, bak elindeki telefonda! Az önce kaydırdığın TikTok videosundaydı" demek de pek etkili olmuyor. Psikiyatr Mustafa Merter Hoca, tüm mesleki tecrübesiyle aylarca düşünerek 'Hekaton' dedi. Bu isimle kitap çıkardı. Okuyan herkes; çok başlı, çok kollu canavarı gördükçe feryat figan ediyor şimdi. Ama okuyanlar!O halde şu "cevapsız" soruları da sıralayalım: Ne oluyor insanlara Kadınlara ne