Böyle bir başkanı kim istemez ki

Belediye başkan adayları, seçim süreçlerinde çok fazla söz veriyorlar. Özellikle de kazanma potansiyeli olanların elleri çok açık. Seçim beyanna-meleri aslında hem vatandaşla hem parti hem de devletle yapılan birer taahhüt yerine geçiyor. Belge niteliği taşıyor.Adaylar ya da başkanlar sözü sadece oylarını almak istedikleri seçmenlere vermiyorlar. Aday oldukları partiyi de ortak ediyorlar. Teminat olarak sunuyorlar. Liderlerini referans gösteriyorlar.Mesela, "Yaparsa yine AK Parti yapar" sloganı AK Parti adayları için büyük bir dayanaktır. Çünkü, AK Parti daha önceki yıllarda sözlerini yerine getirmiştir. "Yine" ve muhtemelen daha fazlasını, daha iyisini yapacaktır.Geçenlerde TVNET'teki 'Siyaseten' programında Aydın Ünal ve İsmail Kılıçarslan ile de konuştuk. Tüm belediye başkan adayları verdikleri sözlere, seçim vaatlerine artık çok dikkat etmeliler. Çünkü vatandaş artık unutmuyor. Hesabını da soruyor.Şu da var; sosyal medyanın da etkisiyle "performans belediye başkanlıkları" döneminin içindeyiz. Seçilme yarışı, bir yerden sonra daha iyisini sunma mücadelesine dönüştü. Çünkü vatandaş artık partisine ve adayın kendisine baktığı kadar, "demokrasi yarışından" kendisinden düşen paya da bakıyor. Haliyle verilen sözlerin peşine düşerek, kazanandan "kazandığı" hakkını istiyor. Demokrasinin kazan kazan ilişkisine dönüşmeye başlamasını kulağa hoş gelmese de içinde bulunduğumuz düzlemde eleştirmek pek doğru değil. Kim hangi etik kurallarla yorum yapabilir ki Ortada "senin oyunla seçilirsem şunu yapacağım" diyen bir siyaset varsa, "benim oyumla seçildin. Şu isteğimi yap şimdi" talebinin de meşruiyeti doğmuş oluyor. Bunun sonu yok.Ancak bu gidişatın, kontrolsüzlüğün önüne geçmek gerekiyor. Standart belediyecilik anlayışı, eşit hizmet, eşit imkânlar, kaynakları doğru kullanım ve en önemlisi de yerel yönetimlerin israfın önüne geçme ilkesiyle hemhal olması gerekiyor.Bunun için de bir toplum sözleşmesine ihtiyaç vardı. Perdesi yüksek, ilkesel sınırları belirlenmiş, kuru sözün icraat olmadığını ilan eden, bağlayıcılığı olan ve gönülden dillendirilmiş bir yemin metni. Tıpkı milletvekili yemini gibi. Hatta daha fazlası. Kutsal Kitap üzerine edilecek bir yemin.Sözü, AK Parti'nin 2024 Yerel Seçim Beyannamesi'nin 8'inci sayfasındaki yemin metnine getirmek istiyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzasıyla yayınlanan ön söze de tabii. Erdoğan'ın, "Verdiği sözü tutan, gerc?ekles?tiremeyecegi vaatte bulunmayan parti" vurgusunu yaptığı yazıda "kuruldugumuz gunden bu yana her sec?im doneminde, bir onceki sec?imde ac?ıkladıgımız vaatlerin ne kadarını gerc?ekles?tirdigimizin hesabını milletimizin takdirine sunuyoruz" diyor.Türki-ye'nin herhangi bir şehri, ilçesi ya da beldesindeki AK Partili belediye bir başkanının vaatleri üzerinden, milletine hesap vermeye hazır olduğunun ilan eden bir lider Erdoğan.Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunda böyle belediye başkanlarından seçildiklerinde millete söz vermelerini istiyor.Seçim beyannamesinin ilk sayfalarına konulan "Gerc?ek Belediyecilik Yemini" Türki siyaseti açısından ve belediyecilikte milat olabilir.Çünkü aşağıdaki yemin metninin, bir belediye başkanı için çok fazla bağlayıcılığı var:"Doğruluk ve dürüstlükten