Bir Başka Mesele: Truva atını içimize yerleştirdiler

Toplumsal cinsiyet eşitliği ya da artık ideolojisi... Bu kavramı son yıllarda çok fazla duyduk ve tartıştık. Hatta bir dayatma aracına dönüştü. Kulağa sıcak, sempatik ve insani geliyor. Nedir Sosyal hayatta, kadın ve erkek arasındaki adalet sağlamak gibi.Ancak perde gerisinde korkunç bir manzara var. Perdenin gerisini ise Türkiye'nin büyük tartışmalarla çekildiği İstanbul Sözleşmesiaraladı aslında.Görüldü ki; toplumsal cinsiyet eşitliği, tüm dünyada ve ülkemizde kadınlar ile erkekler arasındaki "biyolojik farkı" ortadan kaldırma projelerinin altındaki toplandıkları büyük bir şemsiye haline getirilmiş.'Bir Başka Mesele'de Mustafa Merter ile bu hassas ve mayınlı bir arazi olan toplumsal cinsiyet eşitliğini masaya yatırdık.Mustafa Hoca yine kitabın ortasından yorumlar yaptı ve aslında nelerin amaçlandığını anlattı.Bu, Mustafa Merter ile sohbetlerimizin altıncı yazısı. Haftaya yedi olacak ve bitecek. 'Bir Başka Mesele' serisine ise başka bir uzman hocamızla yine üst üste yayınlanacak bölümlerle devam edeceğiz.FEMİNİSTLER İSYAN ETMEYE BAŞLADIMustafa Merter Hoca, 'Hekaton'la Son Tango kitabında "toplumsal cinsiyet" yani "gender" teorisiyle ne amaçlandığının görülmesi için baş teorisyeni Judith Butler'ın tanınması gerektiğini söylüyor. Biraz araştırdım. Hakkında yazılanları okudum. Butler Amerikalı feminist felsefe kuramcısı. Kendisi bir lezbiyen ve her türlü cinsel sapıklığı meşrulaştıran görüşlere sahip. Mesela, 'Cinsiyeti Çözme' isimli bir kitabı var. Bestseller olmuş. toplumsal cinsiyet biçimlerinden bahsediyor ve biçim olarak pedofili ve enseste kadar savunuyor. Butler, kadın ve erkek kimliğinin tarihsel bir hastalık olduğundan da bahsediyor. Mustafa Hoca, Judith Butler'a üçüncü feminizm akımının mimarı diyor. Kitabından alıntılar yapıyor ve okuruna da sinirlenip sayfaları yırtmamaları için not düşüyor.Sohbetimizde sordum: Hocam bu kadın ne yaptı insanlığa Yani bu toplumsal cinsiyet ideolojisinin temeli nedir"Yine Yin Yang şeması üzerinden gidelim. Ne gördük İşte bir kadında cemal yapısı vardır. Ortasında bir celal çekirdeği vardır. Erkekte de bir celal yapısı, ortasında bir cemal çekirdeği. Yani artı ve eksinin veya celal ve cemalin çekimi insanlığı oluşturur. Lao Tzu'ya göre de işte evrendeki düzen böyledir. Şimdi bu artı ve eksinin değerini sıfırlamak istiyor. Bak dikkat et. Artı ve eksinin birbirini çekimi hafifledi. Niye Erkekler feminen oldu, kadınlar erkekleşti. Ama daha hala bir bütünlük var. Erkek var, kadın var. Ama tamamen dağıtmak istiyorsun insanlığı. Ne yapacaksın Bütün o artı ve eksiyi ortadan kaldıracaksın. Okuduğun zaman öyle şeyler söylüyor ki bu kadın kitapta. Gastrit oldum. Judith Butler herhangi birisi değil. Bütün dünyada milyonlarca kitabı dağıtılmış. Üçüncü dalga feminizm, artık feminizm de değil. Çünkü Amerika'daki feministler olayı anladıktan sonra bu kadına başladılar isyan etmeye. 'Ya biz feministiz sen feminizmi de ortadan kaldırıyorsun' dediler.Hocam temelde kadın haklarını savunmak için yola çıkan feminist hareketler bir süre sonra kadınlığı ortadan kaldıran bir yapıya dönüşüyorlar değil miDemek kadın hakkı falan değilmiş mesele. İnsanlığı değiştirmek istiyorlar. Bir ömür boyu feminist bir ideolojiyi savunan kadınlar bir süre sonra "kadın yok" diyorlar. Bu çok yaygın. Komik bir şekilde ilerliyor. Mesela olaylardan bir tanesi Amerikan senatosunda kanunlar çıkartırken dua yaparlar, 'Amen' derler. Birisi oradan bağırıp, 'A-women de deyin' demiş. Veyahut Amerika'da bir kafede, garson kıza 'benim güzel kızım, bana bir kahve verir misin' demeyi hakaret olarak algılıyorlar. Öyle bir nüfus etmişler ki, artık kadın veya erkek olmak sanki bir hakaret.Yahudilerin çoğunluğu farkında değilKitabınızda feminizmin öncüleri olarak bahsettiğiniz üç isim; Betty Friedan, Norman Lear ve sonra da Judith Butler. Üçü de Yahudi hocam ve bu meselede çok yoğun çalışmışlar. Tevafuk muSadece onlar değil, Netflix'in bugün başında olan kişinin dışında hepsi Yahudi. Mesela Disney tamamen Yahudi kontrolü altında. Yani her şey meydanda. Fakat önemli bir şey var burada. Dünyadaki Yahudilerin yüzde kaçı biliyor bunu Nasıl Almanya'daki Naziler dönemindeki Hitler'in yaptığı işlerin esasını kaç tane Alman biliyordu Bilmiyordu. Büyük ihtimalle tahmin ediyorlardı falan bilmiyorlardı. Dünya Yahudilerinin büyük çoğunluğu da herhalde farkında değiller. Veyahut da vahametini anlamıyorlar.Yahu kondurmak istemiyorlar.Yani bir azınlığın yaptığı bir şey.Tartışmaların kaynağı hep Amerika. Türkiye'ye etkisini konuşursak ya da "biz ne diyenlere" ne denmeliNasıl bize ne İstanbul Sözleşmesi'ni imzalayan ilk ülke olduk. Truva atı diyorum ben buna. İçimize yerleştirdiler. Böyle bir sosyal istihbaratımız yok. Dünya, Almanlara