78 yaşındaki Yahudi kadının sarsılmaz imanı!

Yetmişlerinde, modern görünümlü, başı saçları önden hafif görünecek şekilde örtülü bir kadın Tevrat'tan bölümler okuyor: "Tanrı İbrahim'e, İshak'a ve Yakup'a 'Bir tepeye çıkın' dedi."Bu esnada Yahudi gençler beliriyor. Bir havradalar. Huşu içinde ibadet ediyorlar. Ayaktalar, Tevrat okuyorlar. Kadının konuşması devam ediyor: "Tepenin gençleri" anlamındaki 'Hiltop Youth' ismi buradan gelir."Tevrat'tan bir alıntı daha yapıyor: "Etrafınıza bakın. Size verdiğim topraklar işte burası."Kadın, yine Tevrat'tan "Sonra da yürüyün" aktarımını yaparken parmaklarıyla nasıl yürüdüklerini canlandırıyor. Heyecanlı ve kendinden fazlasıyla emin. Büyük bir gururla ifade ediyor: "Böylece biz de tepeye çıktık. Etrafımıza baktık ve çevremizi tanıdık."İşte o tepelerden biri. Kayalıklar ve çalılarla kaplı. Bir karavan ve yanında daha küçük bir baraka görülüyor. İki haneli tepede yürüyen adam beyaz bir kipa takmış. Bir saniye sonra ise belinden aşağı uzun namlulu tüfek sarkan, yirmili yaşlarda sivil bir Yahudi görünüyor. Bu esnada yaşlı kadın anlatmaya devam ediyor: "Sonra da buraya yerleştik."Burası işgal altındaki Batı Şeria. Yani Filistinlilere ait, işgal edilmiş topraklardaki tepelerden sadece biri. Küçük bir noktası. Aslında ileri karakol. Yakında, kalan son Filistin köylerinden birinin daha ele geçirileceğinin işareti aynı zamanda. Bundan sonrasını izlemeniz gerekiyor. Ben sizlere, ilk 40 saniyede geçen diyalogları ve ekrana yansıyan görüntüleri aktardım. TRT Wold'un, geçtiğimiz cumartesi günü ön gösterimini yaptığı 'Kutsal İşgal' belgeselinden bahsediyorum. Alışkın olmadığımız türdeki bu anti-propagandanın etkisindeyim hala. 'Kutsal İşgal', iki gündür zihnimi kurcalayan sorular yumağına dönüştü. Açıkçası bittiğinde, Atlas Sineması'nı merdivenlerine dek dolduran herkes gibi ben de şaşkın ve de öfkeliydim. 1967'den beri, BM'ye rağmen karış karış uygulanan işgal politikasının en net görüntüsüydü izlediğimiz.TRT World ekibinin 7 Ekim'de başlayan "Gazze Soykırımından" iki ay sonra Batı Şeria'daki Yahudi işgalci grupların arasına sızarak ortaya çıkardığı belgeselde, nereye konuştuklarından habersiz olan çok sayıdaki "azılı teröristin" kimlikleriyle birlikte türlü itiraflarına da yer veriliyor. Tabii bu caniler, ifşa olduklarını düşünmüyorlar. Aksine övünerek, dinlerine ve davalarına nasıl dört elle sarıldıklarını anlatıyorlar. Ancak ben izlerken 'dindarlığından' fazlasıyla etkilendiğim bir isme dikkat çekeceğim. O konuşan kadına, 78 yaşındaki Daniella Weiss'e... Batı medyası kendisini 'yerleşimcilerin lideri' olarak tanımlıyor. BBC bir haberde hakkında şöyle demiş: "Yerleşimciler hareketinin babaannesi' olarak anılan Weiss, radikal bir organizasyonun başında bulunuyor." BBC'nin "organizasyon" dediği yapı ne biliyor musunuz İsrail'in yasadışı işgal politikasının öncülüğünü yapan ve sözde sivillerden oluşan, DEAŞ kadar radikal, evleri içindeki insanlarla ateşe vermeleriyle bilinen terör örgütü aslında. Batı medyası "Yahudi yerleşimci" diyor. Birkaç yıldır ise en fazla "yasadışı yerleşimciler" diye tanımlanıyorlar. 1967'deki 6 Gün Savaşı'ndan bu yana tek mesaisi Filistin topraklarının köy köye işgal edilmesi ve yerlerine Yahudilerin yerleştirilmesi olan Daniella Weiss ise belgeselde açık açık anlatıyor. Bu zamana dek işgal edilen topraklara inşa ettikleri 250 yeni bölgeyi 500 bin Yahudi'ye elleriyle teslim etmiş. Hedefi ise işgalcileri 2 milyon Yahudi'ye çıkarmakmış. Bu kadın geçtiğimiz ocak ayında organize ettiği "Gazze'ye Dönüş" konferansında tüm dünyanın gözlerinin içine bakarak şöyle demişti: