Türkiye siyasetinde alışılagelmiş dikkat çekici hamlelerden biri, birbirlerine oldukça sert söylemlerde bulunanların aynı safta buluşabilmesidir. Bu durum siyasetin değişken yapısından kaynaklanmış olsa da stratejik bir hesap olarak değerlendirmek daha doğru olabilir. O yüzdendir ki; Aydın Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu'nun AK Parti'ye katılmasının, son yılların en çok konuşulan siyasi transferlerinden biri olduğunu söyleyebiliriz.
Buradan anlaşılacağı üzere;
"Siyasette dostluklar da düşmanlıklar kalıcı değildir. Aksine kalıcı olan husus halka yapılan hizmet anlayışıdır."
Nitekim Özlem Çerçioğlu meselesinde tartışma iki farklı cephede yoğunlaştı;
CHP Cephesi; Bu geçişin "yargı baskısıyla" gerçekleştiğini ileri sürdü. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Çerçioğlu'nun hakkında açılan soruşturmalar nedeniyle AK Parti'ye geçmeye zorlandığını iddia etti.
AK Parti İçi Eleştiriler; Bazı isimler, Çerçioğlu'nun geçmişteki AK Parti'ye yönelik sert eleştirilerini ve "Nazilli Belediye Başkanı'nın AK Parti'ye geçmesi üzerine hakkımı helal etmiyorum" çıkışını hatırlattı. "Sadık insanlar kenara atılırken, dünün rakipleri baş tacı yapılıyor" yorumları yapıldı.
AK Parti'nin Vizyonu: Türkiye Partisi Olmak
AK Parti kuruluşundan beri, sadece kendi tabanına hitap eden bir siyasi parti olmak yerine tüm vatandaşları kucaklayabilen, tüm renkleri bir araya getirebilen bir siyasi parti olmayı tercih etti. Bu yüzden zaman zaman geçmişte farklı kulvarlarda yer alan isimlerle iş birliği yapmayı tercih etti. Buradan şu sonuca varmak oldukça kolay olsa gerektir; Geçmişteki sert çıkışlar, gelecekteki ortak hedeflere ulaşmanın önünde engel olmamalıdır.
Yani;
"Bir siyasi hareket, kendi tabanına hapsolursa genişleyemez. Dolayısıyla kapsayıcı olmak, büyümenin gereklerinden biridir."
CHP'nin tutumu ve AK Parti'nin Tercihi;
Muhalefetin en hararetli destekçilerinden olan Oda TV, CHP'li Çerçioğlu'na destek yayınları yaparken, bugün itibarsızlaştırma maksatlı yayınlara tevessül etti. CHP ise dün sahip çıktığı belediye başkanını bugün AK Partiye geçtiği için yerden yere vurdu. AK Parti ise zaman zaman kendi sadık kadrolarını geri planda bırakıp farklı isimlere alan açma hamlesini sürdürmüş oldu. Bu durum parti içi ilişkilerde kırgınlık oluştursa da doğru yönetilebilirse Türkiye Partisi olma yolunda stratejik bir hamle olabilir. Çerçioğlu'nun AK Parti'ye katılımını siyasi bir kazanç olarak değerlendirmek doğru olmaz. Bu meseleyi;
Aydın halkının merkezi hükümet ile uyumlu bir şekilde yönetilmesine