Avusturya'nın Türk korkusu

Osmanlıların 16. yüzyılın başlarında Orta Avrupa'ya ayak basmasından sonra Türk ilerleyişiyle en çok Avusturya mücadele etti. Osmanlı'ya vergi vermek zorunda kaldı. Bu yüzden Güneydoğu Almanları olan Avusturyalılar, her taşın altında Türk tehdidi görüp Türk korkusuyla yaşadılar. Avusturya en büyük korkuyu ise 1683'teki İkinci Viyana Kuşatması'nda yaşadı ve imparatorları şehri bırakıp kaçtı

Salı günü Avusturya ile önemli bir maça çıkacağız. Avusturya, Osmanlı Devleti'nin Orta Avrupa'yı fethettiği dönemde Türklere karşı en uzun süre mücadele eden devlet oldu.
OSMANLI'YA HARAÇ ÖDEDİ
Osmanlı-Avusturya ilişkileri ana hatlarıyla iki dönem hâlinde incelenebilir:
1- 1493-1664 Osmanlı'nın saldırı, Avusturya'nın savunma dönemi.
2- 1683-1791 Avusturya'nın saldırı, Osmanlı'nın savunma dönem.
Osmanlı kuvvetleri ilk defa 1463-1479 yılları arasında Venedik'le yapılan savaş sırasında Avusturya topraklarına girdi. Asıl mücadele ise Osmanlıların Hırvatlara ağır bir darbe vurduğu 1493'te başladı. Hırvatlara yardım etmek isteyen Avusturya kuvvetleri, Osmanlı topraklarına girdi ve ilk çatışmalar meydana geldi
Kanuni, Viyana önlerinde.
Kanuni döneminde Macaristan'ın alınması Osmanlıları Avusturya ile komşu yaptı. 1526'da Mohaç'ta Macar Krallığı'nın yok edilmesinden sonra Osmanlı İmparatorluğu ile Habsburglar'ın doğu kolu olan Avusturya arasında Macaristan'a kimin hâkim olacağı konusunda bitip tükenmek bilmeyen savaşlar başladı.
Osmanlı İmparatorluğu'nun en haşmetli hükümdarı Kanuni, 1529 Eylül'ünün son günlerinde Viyana'yı kuşattı. Ancak ağır topların getirilmemesi ve kışın da yaklaşması yüzünden yaklaşık bir ay sonra kuşatma kaldırıldı. Kanuni daha sonra 1532, 1541, 1543'te Avusturya üzerine üç sefer daha yaptı. 1547'de İstanbul'da imzalanan ve 5 yıl geçerli olacak antlaşmayla Avusturya, Osmanlı Devleti'ne yıllık 30 bin altın haraç vermeye başladı.
KANUNİ'NİN ZİGETVAR SEFERİ
Antlaşmadan sonra bir süre Macaristan cephesinde savaş olmadı. Ancak Avusturya Kralı Ferdinand'ın Osmanlı himayesindeki Erdel Prensliği'ne baskılarının devamı üzerine iki devletin ilişkileri bozuldu. 1550'li yıllarda Avusturya'ya savaş açılarak Tımışvar başta olmak üzere birçok yer fethedildi. 1555'te Osmanlı topraklarına gelen Avusturya elçisi Busbecq ile 6 aylık ateşkes yapıldı.
Ziştovi Antlaşması.
1562'de Avusturya ile Osmanlı İmparatorluğu arasında 8 yıllık bir barış anlaşması yapıldı. Ancak bu anlaşmaya rağmen iki devletin sınırları arasında problemler bitmemişti. Ayrıca Avusturya, elinde bulunan Macaristan toprakları için Osmanlı İmparatorluğu'na verdiği vergiyi zaman zaman ödemiyordu. 1566 başlarında iki taraf arasındaki gerginlik iyice arttı. İstanbul'a gelen Avusturya elçisinin gecikmiş vergiyi getirmemesi üzerine Avusturya'ya harp ilan edildi. 1566'da Kanuni son seferine, Zigetvar seferine çıktı.
VİYANA'YI KALELER KURTARDI
Avusturya'da ve o dönemde Kutsal Cermen İmparatorluğu'ndan dolayı Viyana'ya bağlı Almanya'da 16. yüzyılda Türk korkusu o kadar fazlaydı ki her şeyde Türkleri görürler, hayali ve gerçek her mucizevi işaretten Türkleri çıkarırlar, kıyametin geldiğine inanırlardı. Almanların Türk korkusu üzerine birçok eser veren Leyla Coşan ve Stephan Theiling'in "Esaretten Vaftize" isimli kitabında Almanların yaşadığı Türk korkusu teferruatlı olarak anlatılır.
Merzifonlu, düşmanlarına diz çöktürüyor.
İki devletin ilişkilerinin ilk döneminde Avusturya, meydan savaşlarındaki üstünlüklerinden dolayı Osmanlı ordularının karşısına çıkmamış, sınırlarını küçük, orta ve büyük çaplı birçok kale yaparak koruma yoluna gitmişti. Bu kaleler Dalmaçya'dan başlayarak Hırvatistan ve Batı Macaristan'a, oradan Kuzey Tuna'daki dağ şehirlerinden geçerek Transilvanya'ya kadar uzanmakta ve Osmanlılara karşı bir nevi askeri sınır, engel oluşturmaktaydı.
1532'de Güns, 1566'da Zigetvar, 1594'te Yanık, 1663'te ise Uyvar kaleleri Osmanlı ordularının Viyana'ya yürüyüşünü engelledi. Bilhassa 1594 ve 1663'te Viyana surları ve tahkimatı zayıfken Osmanlı ordularının bu kalelerle uğraşarak zaman kaybetmeleri büyük fırsatların kaçırılmasına sebep oldu.
VERGİ DÖNEMİ SONA ERDİ
II. Selim
döneminde Avusturya ile 1568'de bir anlaşma imzalanarak uzun sürecek bir sulh dönemine girildi. Avusturya vergi vermeye devam edecekti. 16. yüzyılın sonlarında Avusturya ile uzun süren harpler oldu. Avusturyalılar, 1593'ten 1606'ya kadar 13 yıl süren harpleri, "Uzun Türk Savaşları", "Uzun Savaşlar" veya ilk çatışmalar 1591'de başladığı için "15 Yıl Harpleri" olarak adlandırırlar.
Savaşın sonunda imzalanan 1606 Zitvatorok Antlaşması'nda Avusturya, Osmanlı İmparatorluğu'na elinde bulunan Macar toprakları için bir kalemde ve son defa olarak bir meblağ ödemeyi kabul ettirdi, ayrıca "Kayser" unvanını padişaha denk düşürme başarısını gösterdi. Zitvatorok Antlaşması imzalanmıştı ama uygulanması kolay olmadı. 1608, 1615 ve 1616 yıllarında anlaşma yeniden gözden geçirildi. Yine de Avusturya'nın bu anlaşmayla elde ettiği kazançlarının geçerlilik bulması için 30 yıldan fazla zaman geçmesi gerekti.
Sultan Reşad, Alman İmparatoru ve Avusturya- Macaristan İmparatoru.
İÇ KARIŞIKLIK ZAFERİ ENGELLEDİ
30 yıl savaşları (1618-1648) döneminde Avusturya'ya karşı askerî harekât yapmak için uygun ortam doğdu. Ancak en buhranlı dönemlerinden birini yaşayan Osmanlı İmparatorluğu savaşa doğrudan katılmadı, kendisine bağlı Erdel Prensliği İmparator Ferdinand'a karşı mücadele etti.
İşin ilginç yanı savaşın başında isyan eden Bohemyalılar yardım almak için Osmanlı İmparatorluğu'na elçi yollamışlardı. Savaş sırasında Osmanlı İmparatorluğu tarafından Doğu'dan sıkıştırılmak istemeyen Avusturya, İstanbul'a gönderdiği elçiler vasıtasıyla Osmanlıların savaşa katılmasını önlemeye çalıştılar.
Zaten İran savaşları ve iç karışıklıklar yüzünden Osmanlı İmparatorluğu'nun savaşa katılma imkânı yoktu. Ancak bu durum da her taraftan sıkıştırılmış olan Avusturya'ya karşı kazanılacak büyük bir zaferi engellemişti.
FETİHLERDEN MAĞLUBİYETE
Uzun süren barış döneminin ardından Avusturya'nın Osmanlı tabiiyeti altında olan Erdel'e müdahale etmesi üzerine Avusturya'ya savaş açıldı. Fazıl Ahmed Paşa, Avusturya'nın önemli savunma mevkilerinden Uyvar'ı 38 günlük kuşatmadan sonra 1663'te fethetti. Ancak Osmanlı ordusu 1664'te Sengotar'daki muharebede mağlup oldu. Avusturya galip gelmesine rağmen, bu savaştan sonra 1664'te imzalanan 20 yıl geçerli Vasvar Antlaşması'yla Erdel'den çekildi ve Osmanlı fetihlerini de tanıdı. Bu antlaşma bütün Avrupa'da şaşkınlıkla karşılandı. Savaşta mağlup olan Osmanlılar masada kazanmışlardı.