Amerikan İç Savaşı

ABD, 1861-1865 yılları arasında Kuzey-Güney diye ikiye bölündü ve büyük bir iç savaş yaşadı. Savaşın sonunda Kuzey'in galip gelmesiyle mesele neticelenmiş gibi gözükse de Kuzey-Güney bölünmesi tamamen bitmedi. Nitekim 2021'deki Kongre baskınında bu konu gündeme geldi. Günümüzde de Teksas Valisi Greg Abbott'a destek veren eyaletlerin çoğunun iç savaştaki Güney, yani Konfederasyon eyaletleri olduğunu görüyoruz

1783'te bağımsız olan Amerika'nın iç siyasetinde zamanla bir bölünme yaşandı. Tarıma dayalı ekonomiyi benimseyen Güneyliler köleliğin devam etmesi isterken, sanayi ve ticaret ağırlıklı bir modele bağlı kalan Kuzeyliler köleliğin kalkmasından yanaydılar.

Gettysburg Savaşı.
ÜLKE İKİYE BÖLÜNDÜ

1860 seçimlerini Cumhuriyetçi Parti'nin adayı kölelik karşıtı Abraham Lincoln kazanınca Güney Carolina, Federal hükümetten ayrıldı. Bir buçuk ay sonra 1861 Şubat'ında altı güneyli eyalet olan Güney Carolina, Florida, Louisiana, Alabama, Missouri ve Georgia, Montgomery'de "Amerika Konfedere Devletleri" adında yeni bir devlet kurdu. Kısa bir süre sonra bu eyaletlere Teksas da katıldı ve "Yediler" adı verilen bir birlik oluştu. Daha sonra Virginia, Arkansas, Kuzey Carolina ve Tennessee de bu birliğe katıldı. Başkenti Richmond olan Konfederasyon'un başkanlığına Jefferson Davis seçildi.
Lincoln, başkanlık yeminini ettikten sonra oldubittiyi tanımayacağını ve ülkenin birliğini sağlayana kadar savaşacağını söyledi. "Konfederasyon" olarak bilinen Güneyliler ile "Federasyon" olarak tanımlanan Kuzeyliler arasındaki Amerikan İç Savaşı, Konfederasyon ordusunun Sumter Kalesi'ni 12 Nisan 1861'de topa tutmasıyla başladı.
Kuzeylilerin oluşturduğu Federasyon'a bağlı 23, Güneylilerin meydana getirdiği Konfederasyon'a bağlı ise 11 eyalet vardı. Kuzey'in 22 milyona karşı 9 milyon kişi gibi önemli bir nüfus üstünlüğü mevcuttu. Endüstriyel gelişmişlik açısından ise Federasyon'un Konfederasyon'a karşı ezici bir üstünlüğü bulunmaktaydı. Güney'in en büyük avantajı ise dünya pamuk üretimindeki yeriydi. Güney'deki pamuk üretiminin durması demek, aynı zamanda başta İngiltere olmak üzere dünyada tekstil sektörünün durması demekti.
Bütün dezavantajlarına rağmen Konfederasyon birlikleri kendi topraklarında çarpışma avantajını elinde bulunduruyordu. Ayrıca ölüm kalım mücadelesine girişmelerinden dolayı Güneyli askerlerin moral motivasyonu daha üst düzeydeydi. Bunun yanında Güneyli askerlerin birçoğu günlük hayatlarında da kovboy yaşantısı sürdürdükleri için Kuzeylilere göre silahla çok daha haşır neşirdiler. Nitekim savaşta tahmin edilenden daha fazla direnç göstermeleri, Kuzeylilere göre çok daha vasıflı subaylara sahip olmaları ve savaşçı karakterleriyle ilgiliydi.
Amerikalıların "Civil War", yani "İç Savaş" olarak adlandırdıkları mücadele genel olarak Mississippi Nehri'nin oluşturduğu vadide ve Atlantik kıyısında geçti. Konfederasyon güçleri Sumter Kalesi'ni ele geçirince Lincoln seferberlik ilan ederek 75 bin askeri silah altına aldı. Lincoln'ün hedefi, savaşı olabildiğince kısa sürede bitirmekti. Bu yüzden Federasyon Ordusu, Konfederasyon'un merkezi Richmond'un üzerine yürüdü. Esasen Washington ile Richmond arasındaki çok uzak bir mesafe yoktu. Federasyon güçleri Bull Run mevkiinde Konfederasyon birlikleriyle karşı karşıya geldi. Güneyliler, 1861 Temmuz'unda yapılan bu savaşta galip gelip Richmond Yolu'nu Kuzeylilere kapattılar.
Lincoln, bu mağlubiyetten sonra Winfield Scott'ın yerine başkomutanlığa McClellan'ı getirdi. Konfederasyon Ordusu'nun başkomutanlığını ise bizzat başkan Jefferson Davis üstlenmişti.

Abraham Lincoln
DENİZ KUVVETLERİ ÜSTÜNLÜĞÜ

Kuzeyliler bu mağlubiyetten sonra strateji değişikliğine giderek Konfederasyon'u tek hamlede yere indirmek yerine Güney'i kademeli bir kıskaç altına almayı tercih ettiler. Scott'ın bu planına "Anakonda Planı" dendi. Deniz kuvvetleri bakımından üstünlüğe sahip olan Federasyon, Kaptan Farragut'un donanmasıyla 1862'de New Orleans'ı ele geçirip Güney'i abluka altına aldı. Federasyon'un kara kuvvetleri de 1862'de önceki yıla göre daha başarılı oldu. Ancak McClellan, aşırı ihtiyatlı olması sebebiyle düşmana öldürücü darbeyi vuracak hamleyi yapmaya cesaret edemiyordu. Halbuki Robert Lee kendisinden üstün olan düşman birliklerinden korkmamış ve ikinci kez Bull Run'da Kuzeylileri püskürtmeyi başarmıştı.
Lincoln belki Jefferson Davis kadar askeri meziyetlere sahip değildi, ancak ona göre çok daha iyi bir idareciydi. Nitekim komuta yapısındaki aksamanın farkına varınca McClellan'ı 1863 Mart'ında görevden alıp yerine Henry Walleck'i getirdi. 1863 Mayıs'ında Vicksburg'u almaya çalışan Kuzeylileri, Chancellorsville'de yenen Lee kuşatmayı tam olarak kaldırmak için bir kez daha Federasyon birliklerinin üstüne yürüdü. Savaşın kaderini 1-3 Temmuz 1863'te Gettysburg mevkiinde meydana gelen muharebe tayin etti. Çok kanlı bir muharebenin sonucunda Konfederasyon Ordusu mağlup oldu. Gettysburg'dan sonra Konfederasyon çözülmeye başladı. Nitekim Konfederasyon Ordusu'nun yenilmesinin ardından Güneylilerin önemli kalelerinden Vicksburg, General