Mezhepçilik siyaseti İsrail'e yarar

Post-Osmanlı ile beraber Müslümanların emperyal Ortadoğu düzeni sona erdi. Emperyalistler yerleşti ve arkasından da Siyonizm'e ülke bahşettiler. İsrail; eşkıyalık, işgal ve çete savaşları ile devlete dönüştü. Sürekli de savaşıyor. Çünkü savaştan besleniyor. Kan, onun besin kaynağı.

İsrail'in kurucu ruhundaki savaş hiç durmuyor. Ya içerde, işgal ettiği topraklarda savaşıyor ya da etrafında. Gazze'de durmadan öldürüyor, yıkıyor, bombalıyor. Lübnan, Suriye, Yemen ve arkasından İran'ı da bombalamaya başladı. Son ateşkesin bozulmasında İsrail'in etkisinin daha çok olduğunu Trump söylüyor. Nasıl ki uçak uçmadan varlığını sürdüremez ise İsrail de savaşmadan yaşayamaz. Hem Gazze'ye bomba atıyor hem de İran'a. Ama ne İran rejimi düştü ne de İran.

Daha önce de Irak, Suriye ve Mısır'la savaşlarda Arap milliyetçi siyaseti perişan etmişti. Arap Nasyonal Sosyalizmi yerin dibine girdi. Şimdi bu hat sus pus. Direnen sadece İranlılar ve Türkler. Bir de devletler dışında olan hareketler var. Müslüman Kardeşler bunun başında geliyor. Nitekim İsrail'in saldırısına karşı İran'ı desteklediğini de beyan etti. Teşkilatın kurucu lideri Hasan el-Benna'dan beri her zaman Filistin davasına yardım etti.

İsrail'in bu saldırganlığı, Bahçeli tarafından "atılan bombalar Ankara'yı da etkiledi" şeklindeki açıklaması bizi de artık ilgilendirdiğini gösteriyor. İran'dan sonra Türkiye diyenler var. Fakat gerçek şu ki pes etmeyen İran ve Türkiye. Siyonizm'in Ortadoğu'daki düzenine boyun eğmeyen iki devlet.

Fakat görünen o ki İsrail'in savaşları durmayacak, buna karşı da yeni bir siyaset geliştirmek zorundayız. İsrail savaşlarına karşı ortak siyasetimiz ne olmalıdır

Hiçbir ülke ve devlet tek başına İsrail'e karşı güvende değildir. Kürtlerin çoğu Türkiye'de yaşıyor. Ancak İsrail çıkıp Kürtlerin hamiliğinden bahsediyor. Yahudi Kürtler adıyla grup oluşturuyor. Tek laik devlete ve üstelik İsrail'i dünyada tanıyan ikinci devlete karşı çekinmeden müdahale stratejileri geliştiriyor.

Hepimiz İsrail tehdidi altındayız. Devletler olarak da toplumlar olarak da. Hepimiz buna karşı yeni bir "İsrail siyaseti" ortaya koymalıyız. Ki bu siyasetle İsrail'i durduralım, varlığını kendisine hapis haline getirelim, savaşçı ruhunu yok edelim.

Bu siyaset tamamen mezhepler üstü olmak zorundadır. Çünkü mezhepçilik siyasette en fazla İsrail ve emperyalistlerin işine yarıyor. Müslümanları birbirine düşman haline getirerek kolay lokma haline getiriyor. Şiilik, Sünnilik, Alevilik, Vehhabilik... Hepsi birbirine diş bilediğinde, karşıt toplumsal ve siyasal gruplara dönüştüğünde Ortadoğu cehenneme döner. Suriye ve Irak iç savaşları ile beraber bu cehennem kısmen yaşandı. Batı emperyalizminin keşfettiği mezhepçilik siyaseti İsrail'e yarıyor.