ABD ve Çin arasındaki tırmanan ticaret savaşı enerji sektöründe önemli değişimlere yol açması beklenmektedir.

PETROL VE DOĞALGAZ TALEBİNDE DÜŞÜŞ BEKLENTİSİ

Ticaret savaşlarının tetiklediği küresel ekonomik büyüme kaygıları, ülkelerin enerji tüketimini azaltma eğilimine girmesine neden oluyor.

ABD-Çin ticaret savaşının yoğunlaşması, petrol talebinde belirgin bir düşüşe yol açacağı beklenmektedir.

ABD'nin ilan ettiği ve sonrasında ertelediği tarifeler, petrol fiyatlarının son dört yılın en düşük seviyelerine gerilemesine neden oldu.

Aynı şekilde, doğalgaz fiyatları da ticaret savaşının yarattığı ekonomik belirsizliklerden etkilenmektedir. Sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ticaretinde yaşanabilecek olası aksaklıklar ve beklenen talep azalması, fiyatlarda dalgalanmalara yol açmaktadır.

Dünyanın en büyük LNG ve petrol ithalatçısı olan Çin'in enerji talebindeki olası düşüş, ABD'nin bu ülkeye olan ihracatını azaltacaktır.

Bununla birlikte, ABD tarafından uygulanan yüksek tarifeler nedeniyle Çin'in farklı tedarikçilere yöneleceği açıktır.
LNG ve petroldeki bu değişimler, yeni ihracatçı ülkelerin ortaya çıkmasına ve enerji denkleminde köklü bir değişime işaret etmektedir.
YENİLENEBİLİR ENERJİ MALİYETLERİNDE ARTIŞ RİSKİÖte yandan, ABD ve Çin'in uyguladığı ve artırması beklenen gümrük tarifeleri, yenilenebilir enerji (güneş, rüzgar vb.) teknolojilerinin üretim maliyetlerini yükselterek yenilenebilir enerji kullanımını olumsuz etkileyebilir.

Ticaret savaşlarıyla birlikte küresel düzeyde artan gerilimler, enerji tedarik zincirlerinde öngörülemezliklere ve enerji arz güvenliği konusundaki endişelere yol açarak enerji alanındaki olası işbirlikleri olumsuz etkileyecektir.