Türkiye'de sosyal politika alanında önemli değişim ve dönüşüm gerçekleşiyor.

Sosyal politikalarda meydana gelen değişim ve dönüşümde, yalnızca sosyal yardım ve desteklere ayrılan kaynak miktarında artışla kalmıyor, aynı zamanda bu kaynaklar sayesinde toplumun daha geniş kesiminin etkin bir koruma şemsiyesi altına alınması sağlanmış oluyor.

Her ne kadar çok sayıda sosyal yardım ve destekler bazı sorunlara neden oluyorsa da kapsam alanına alınan kesimlerin genişlemesi sosyal risklerin azaltılması açıdan önemlidir.

Bu dönemde, sosyal politikalar yalnızca yoksulluğun azaltılması için değil sosyal devlet gereği ortaya çıkan hasıladan toplumun tüm dezavantajlı kesimlerin yararlanması temel argüman olmuştur.

Sosyal politika uygulamalarının kapsamının genişlemesi ile beraber asgari gelir güvencesi, sosyal güvenlik hakkı, eğitime, sağlığa ve konuta erişim hak olarak görülmesi perçinlemiştir.

Sosyal politika uygulamaları kapsamında verilen yardım ve destekler sayesinde asgari gelir güvencesi sağlanması, sosyal güvenlik olanağının sunulması, eğitim ve barınma, eğitime, sağlığa ve konuta erişimin hak olarak görülmesi sosyal politikalara ayrılan kaynağın artırılması konusunda önemli bir fikir birliği oluşmuştur.

Açıkçası sosyal devlet olmakta bunu gerektiriyor.

2026 yılı bütçesinde de sosyal yardımların arttığı görülmektedir.

2026 yılında sosyal yardımlar ayrılan kaynak miktarı bütçenin yüzde 4,8'ine denk gelmektedir. 2002 yılında yüzde 0,4 olan sosyal yardım ve desteklerin GSYH'ya oranı 2026 yılında yüzde 1,2'ye yükseltilmiştir.