Evlat

Demek futbolcu olmak istiyorsun. Hatta sadece futbolcu olmak değil Trabzonspor'da oynamak istiyorsun. Bunun beni ne kadar mutlu edeceğini inan bana bilemezsin. Sen sahaya o forma ile çıktığında muhtemelen ben televizyon başında tüm hikayelerimi tekrar yaşıyor olurum. Ve evet bu sahne benim için bir ömre bedel...Ama şunu unutma zor bir seçim bu, çok zor bir seçim. O formayı giydiğin gün sırtına ağır bir yük yüklenmişsin demektir. Ve o gün sana, Edebali'nin Osman Bey'e seslendiği gibi seslenmek kalır bize."Beysin! Bundan sonra öfke bize; uysallık sana Güceniklik bize; gönül almak sana. Suçlamak bize; katlanmak sana. Acizlik bize, yanılgı bize; hoş görmek sana. Kötü göz, şom ağız, haksız yorum bize; bağışlama sana. Bundan sonra bölmek bize; bütünlemek sana. Üşengeçlik bize; uyarmak, gayretlendirmek, şekillendirmek sana."Yüzbinlerce insanın olmak istediği, hayalini kurduğu yerde olup sürekli şikayet edeceksen girme bu işe. Sen sahada ayakkabılarını bağlarken takım gol yerse, o esnada kahvede elindeki çay bardağını sıkıp kıran, mağlubiyete üzüntüsü ile kahveciye mahcubiyeti arasında sıkışan adamın yanında olurum senin değil.Sen "uzun ve sıkıcı" sezon başı kamplarından şikayet ederken o kampa gelip seninle bir fotoğraf çektirmek için yüzlerce kilometre yol yapan, o kampta sizinle bir gün kalabilmek için 1 aylık harçlığından vazgeçebilecek delikanlıların yanında olurum senin değil.İsmini bile söyleyemediğin bir Balkan takımını hem hafife alıp, onunla ilgili dalga geçer gibi konuşup hem de elendikten sonra hiçbir şey olmamış gibi davranmamı bekleme. Bizim oraların en kötü